Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Suat Beylur’un açılış konuşmasından sonra söz verdiği Avrasya Araştırma Enstitüsü’nün Araştırmacısı Dr. Azimzhan Khitakhunov, Türk dünyası ülkelerinin ekonomik göstergelerinin detaylı bir şekilde analiz edildiği sunumunu yaptı.
Dr. Azimzhan Khitakhunov, 2018 yılında Türk dünyası ülkelerinin GSYİH’sinin (Gayri safi yurt içi hasıla) 2000 yılı göstergelerine göre önemli ölçüde arttığını, bununla birlikte, ülkelerin GSYİH büyüme oranlarının farklı bir eğilime sahip olduğunu ifade etti. Sunumun devamında, Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Birlik içinde yer alan ülkelerin 1990’ların başında, ekonomilerinde belirgin bir durgunluk yaşandığı, 2000’li yıllara gelindiğinde ise GSYİH büyüme oranlarında yıllar itibariyle pozitif bir eğilimin izlendiği belirtildi. 2010’larda toparlanan ekonomiler, ancak enerji süper döngüsünün sona ermesiyle bir sonraki büyük şoku yaşamışlardır. Türk devletlerinin ticaret yapısının analizi, ülkelerin ihracatının ağırlıklı olarak doğal kaynaklardan oluştuğunu göstermektedir. Sanayileşmenin düşük olması, üretilen ürünlerin ihracatında gözle görülür bir azalmaya yol açmıştır. Bu düşüş özellikle Azerbaycan örneğinde açıkça görülmektedir.
Türkiye, ülkenin toplam ihracatına hakim olan gelişmiş bir imalat sanayi sahiptir. Yenilikçi gelişme göstergelerinin analizi, bu incelenen ülkeler grubunun yenilik maliyetlerini önemli ölçüde artırması gerektiğini göstermektedir. Türkiye, Türk Dünyası devletlerinin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olmaları için aktif destek sağlamıştır. Yeni dönemde Özbekistan da bölgeselleşme sürecine aktif olarak dahil olmuş ve aynı zamanda DTÖ’ye üyelik müzakerelerine başladığını gösterdi.
İyi niyetli ekonomik entegrasyon niyet ve çabalarına rağmen Türk dünyası ülkeleri arasında serbest ticaret bölgeleri konusunda herhangi bir anlaşma bulunmamaktadır. Türkiye ile Özbekistan, Türkiye ve Azerbaycan arasında bir STA (Serbest Ticaret Anlaşması) için görüşmeler devam etmektedir. Sunumda ayrıca Türk dünyası ülkeleri arasındaki mevcut bazı sorun alanlarına da değinildi. Enerji piyasalarındaki belirsizlik, iki büyük ticaret ortağı olan Rusya ve Çin’in ekonomik durumları, Türkiye ekonomisinin durumu, salgının neden olduğu sorunlar ve bölge genelinde hakim olan yüksek kamu borçları ve bir kısım kronik sorunlar bunların başında gelmektedir. Türk dünyasındaki ekonomik entegrasyonun derinleştirilmesi için, yatırımlar dahil olmak üzere bölge içerisinde kapsamlı STA’lar üzerinde mutabakata varılması. Bu önlem, ekonomilerin çeşitlenmesine ve değer zincirlerinin oluşturulmasına yol açacaktır, karşılıklı yatırımların artırılması, ilgili sektörlerde dijitalleşmenin sağlanması ve özel sektör büyümesini sağlayan kurumsal reformların yapılması başta olmak üzere bir dizi reform ve girişimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada, Kasım Comart Tokayev’in önerisi olan Türk Yatırım Fonu kurulması düşüncesinin önemli olduğu paylaşıldı.
Seminerin sonunda katılımcılar konuyla ilgili görüş alışverişinde bulundular. Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Suat Beylur, semineri için Araştırmacısı Dr. Azimjan Hitahunovi’ye teşekkür ederek gelecekte bu konuyla ilgili önemli yayınların yapılması gerektiğini söyledi.