Avrasya Araştırma Enstitüsü Araştırmacılarından Saule Akhmetkaliyeva “Orta Asya’da Su Kaynaklarının Yönetimi” adlı seminerinde ana hatlarıyla bölgedeki mevcut durum, su kullanımında karşılaşılan sorunlar ve yasalar hakkında detaylı bilgiler sunmuştur. Bölge de su yönetimi konusunda ana sorunun Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından merkezi yönetimin dağılması ile her ülkenin kendi yönetim mekanizmalarını oluşturmasına bağlı olarak su kaynakları yönetiminin zayıfladığını belirtmiştir. Ayrıca memba ve mansap ülkeleri arasında su kullanımı hakkında görüş ayrılıklarının bölgesel bir yönetim sisteminin oluşturulmasını da zorlaştırdığını ifade etmiştir.
Orta Asya ülkelerinin su tüketimi açısından kişi başına düşen m3 listesinde üst sıralarda yer aldığını belirtirken Türkmenistan’ın dünyada birinci, Özbekistan’ın dördüncü ve Kazakistan’ın on birinci sırada yer aldığının altını çizmiştir. Tüketim oranlarının bu kadar yüksek olmasının sebepleri arasında teknolojik altyapının Sovyetler Birliği zamanından kalma eski olmasından kaynakladığını, bu yüzden suyun kullanıcıya ulaştırılana kadar çoğunun israf olduğunu ifade etmiştir. Bölge ülkelerinin su kullanımındaki görüş ayrılıklarının ise mansap ülkelerinin suyu tarımda kullanmak istemesi ve memba ülkelerinin ise suyu enerji (hidroelektrik) üretmek için kullanmak istemesi yüzünden çıktığını belirtmiştir.
Çevresel sorunlarına değindiğinde bölgedeki suyun tuz oranının 10 % dan 60 %’lara kadar çıktığını, buna ek olarak kirlenme oranının artığını, su rezervlerinin azaldığını ifade etmiştir. Bu sorunların çözüm süreçlerinde ülkelerin kendi imkânlarının yetersiz olması nedeniyle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Asya Kalkınma Bankası, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan yardım talep ettiklerini sözlerine eklemiştir. Seminerinin sonunda bu sorunların çözümüne ilişkin tavsiyelerinin içinde yeni teknolojileri ve metotları kullanarak tarımda su kullanımının verimliliğinin artırılıp israfının azaltılması, karar verme mekanizmalarının oluşturulması ve su kaynaklarının yönetiminin öncelikle ülke bazında geliştirilip, sonra bölgesel yönetim düzeyine geçilmesi gerektiğini belirmiştir.
Seminer sonunda katılımcılar çeşitli projeler ve su yönetim politikaları hakkında görüş alışverişinde bulunmuştur.