Cengizhan Canaltay, seminerinde, ana hatlarıyla son dönemde işçi dövizi dinamiklerinde yaşanan son gelişmeler, bu gelirlerin işçi göçmenlerin aileleri ve ülkeleri için önemi konularına değindi. İşçi göçmenlerin ailelerine gönderdikleri paraların miktarlarının bireysel bazda fazla olmamasına rağmen küresel çapta oldukça büyük miktarlara dönüştüğünü ifade etti. 2015 yılında tüm dünyada gönderilen işçi dövizi miktarının toplam 601 milyar dolara ulaştığını ve bunun 441 milyar dolarının ise gelişmekte olan ülkelere aktarıldığını belirtti. Bu noktada söz konusu miktarın dünya çapında yapılan insanî yardım dan 3 kat daha fazlasına denk geldiğinin altını çizerek meblağın büyüklüğüne dikkat çekti.
Orta Asya’daki durumdan bahseden Canaltay, 2016 yılında Orta Asya ülkelerine toplam 3,44 milyar dolar işçi dövizi transfer edildiğini ifade etti. Bu rakamın toplam miktar içerisindeki payının küçük olmasına rağmen gönderilen ülke ekonomileri için muazzam büyüklükte bir paya sahip olduğunu vurguladı. Gönderilen miktarların Kırgızistan’ın GSYH’nin %30,5’ine, Tacikistan’ın %26,9’una ve Özbekistan’ın %3,4’ne denk geldiğini dile getirdi. Orta Asyalı işçi göçmenlerin kazançlarının %30-50’sini ailelerine gönderdiklerini belirten Canaltay bu miktarın %60-65’inin ise günlük ihtiyaçların karşılanmasına harcandığını ve ancak geri kalanının kredi ödeme, tasarruf yapma ve yatırım için kullanıldığını ifade etti. Gönderilen miktarların, kişi başı ortalama olarak 300-400 dolar civarında olduğunu belirtti.
Seminerinin devamında işçi göçmenlerin sektörel ve bölgesel dağılımlarına yönelik detaylı bilgiler sunan Canaltay, göçmenlerin çoğunlukla ticaret ve inşaat sektörlerinde çalıştıklarını dile getirdi. Bölgesel dağılımlarında ise işçi göçmenlerin yüksek maaş ve işçiye talebin çok olması nedeniyle Merkez ve Kuzeybatı eyaletlerini seçtiklerinin altını çizdi. 2015 yılında yaşanan para gönderimlerindeki ciddi düşüşün en önemli nedenlerinden birisi olarak petrol fiyatları ile işçi döviz dinamikleri arasındaki güçlü korelasyonu gösterdi. Konuşmasında işçi dövizleri konusunda genelde ekonomik boyutun sosyal boyuta göre çok daha fazla incelendiği ve bu yüzden sosyal sermaye aktarımı konusunun yeterince araştırılmadığını belirterek konunun sosyal boyutu hakkında da çeşitli bilgiler verdi. Bunlar arasında işçi göçmenlerin sadece para transferi değil aynı zamanda tecrübe ve fikir nakli de yaptıklarını ve bu sosyal sermaye transferlerinin işçi göçmenlerin ülkelerinin ekonomilerinin gelişmesine önemli katkı sağlayabileceğini ve özellikle girişimcilik alanında büyük bir gelişme potansiyelin bulunduğunu ifade etti.
Seminer sonunda katılımcılar işçi dinamikleri, Orta Asyalı işçi göçmenlerin Rusya’daki sosyal ve ekonomik durumu konularında görüş alışverişinde bulundular.