Türkiye Cumhuriyeti Almatı Başkonsolosluğu himayelerinde, Avrasya Araştırma Enstitüsü Al-Farabi Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi ve Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi’nin katkılarıyla ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası ile 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü Anısına” Panel düzenlendi. Panele Almatı Başkonsolosu Sayın Rıza Kağan Yılmaz, davetli konuşmacı yazar Mustafa Özçelik, Mesleki Kariyer Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Sabri Hizmetli, Al-Farabi Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Dekanı Dr. Yktiyar Paltore konuşmacı olarak katıldılar.
Panel saygı duruşu ile iki ülkenin istiklal marşlarının okunması ile başladı. Panel açılış konuşmasında Enstitü müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Savaşı’nda büyük bir zafer kazanan Türk ordusunun kahramanlıklarını şiire dökerek ölümsüzleştirdiğini belirtti. Zaferin 103’üncü senesini coşku ve gururla karşıladıklarını açıklayan Sümer, tarih sahnesinden silinme tehdidiyle karşı karşıya kalan Türk milletinin, bu zaferle dünya tarihinin seyrini değiştirdiğini dile getirdi. Konuşmasının devamında 1915 yılında İtilaf devletlerinin donanmasının Çanakkale Boğazı’nı geçmesi durumunda bugün dünyanın siyasi coğrafyasının tamamen değişmiş olabileceğini anlattı.
Almatı Başkonsolosu Sayın Rıza Kağan Yılmaz açılış konuşmasına paneli organize eden kurumlara ve katılımcılara teşekkür ederek başladı. Mehmet Akif Ersoy’un eserleri ve hayatı hakkında çeşitli bilgiler vermenin yanı sıra İstiklal Marşı’nın yazım süreci üzerine bilgiler paylaştı. Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale’de cepheyi görmedeği halde bu ruhu layıkıyla mısralarına yansıtmayı başardığını dile getirdi. Akif’in İstiklal Marşı’nda bir milletin tarihini, karakterini ve hangi değerler uğruna şehit olabileceğini yazdığını ifade etmenin yanı sıra Türk milletini doğru tanımak isteyenlerin İstiklal Marşı’nı okuması gerektiğini belirtti. İstiklal Marşında ortaya konan bu ruhun 15 Temmuz’daki darbe girişimine karşı duran ve Afrin’de hak ve hukuk için mücadele eden ruh olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin dış politikasının temelinde insanın bulunduğunu belirterek, herkesin kendi topraklarında hür yaşaması gayesinin taşındığını vurguladı.
Mesleki Kariyer Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Sabri Hizmetli, konuşmasında şiirin toplumlar için önemine dikkat çekti. Hoca Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Mehmet Akif’in eserleriyle halka milli ve manevi değerlerin anlatıldığını ve hatırlatıldığını ifade etti. Bu konuda şairlerin şiirleri ile halklarına sıkıntılı dönemlerde cesaret ve ümit aşılayan saygın kişiler olduklarını dile getirdi. Mehmet Akif’in de kendi zamanında Çanakkale destanı ve İstiklal Marşı’nın yanı sıra yazdığı şiirler ile bu görevi layığıyla yerine getiren saygın kişilerden birisi olduğunu belirtti. Bu doğrultuda her yıl Avrasya Araştırma Enstitüsü ile birlikte ve başka çalışmalarda Mehmet Akif Ersoy’u ve eserlerini hatırlattıklarını ifade etti.
Al-Farabi Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Dekanı Sayın Dr. Yktiyar Paltore konuşmasında, Kazakistan’ı bağımsız ülke olarak tanıyan ilk ülkenin Türkiye olduğunu dile getirerek, Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkilere değindi. İstiklal Marşı’nın yazımında her bir sözün çok anlamlı olduğunu vurgulayan Paltore, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı zor bir dönemde yazdığını ifade etti. İki ülkenin bayraklarını kıyaslayan Paltöre, Türkiye ile Kazakistan’ın aynı kökten olduğunu açıklayarak, iki ülkenin her zaman birbirine sahip çıkacağına emin olduğunu dile getirdi. Mehmet Akif Ersoy’un Türkiye için önemini anlatan Paltore, Ersoy’un sadece kendi dönemini değil daha sonraki dönemleri de etkileyecek olan eserler bıraktığını dile getirdi. Konuşmasının sonunda Paltore, Türkiye ile Kazakistan varken Mehmet Akif Ersoy gibi büyük aydınlarımızın unutulmayacağını ve gelecek nesillere yol göstereceğini belirtti.
Yazar Mustafa Özçelik konuşmasına ‘anayurttan ata yurda’ selamlar diyerek başladı. Panelin düzenlemesine katkı sağlayan kurumlara teşekkür etti. Düzenlenen panel sayesinde Kazakistan’a ikinci kere geldiğini ve ilk gelişinde Türkiye Yazarlar Birliği tarafından iki yılda bir düzenlenen Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri'nin 12.sinde Türkistan'da Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde Mağcan Cumabayulı ödülünü aldığını dile getirdi. Mağcan Cumabayulı’nın ‘uzaktaki kardeşime’ adlı şiirini Türkiye’nin Kurtuluş Şavası sırasında yazdığını hatta bazı kaynaklara göre maddi yardım toparlayarak gönderdiğinin belirtildiğini ifade etti.
Çanakkale Savaşı’nın dünya çapında bilinen bir savaş olduğunu ve sonuçlarının ise dünya’nın dengesini değiştirdiğini belirtti. Savaş sırasında Genelkurmay bu savaşın neden yapıldığını anlatan, askere ve millete moral verecek ve geleceğe aktarılabilecek bir metnin yazılması adına pek çok yazar, şair ve sanatçının cepheye götürüldüğünü lakin istenilen ruhu içeren bir yazının ortaya çıkmadığını ifade etti. Bu noktada tarih kitaplarının tarihsel olayları anlattığını fakat o dönemlerin ruhunu ancak şairlerin yansıtabileceğini dile getirdi. Mehmet Akif’in cepheyi görmediği halde o ruhu mısralarına yansıtmanın yanı sıra bir milletin tarihini ve değerlerini anlatan ve 103 yıl sonrasında bile okunduğunda o ruhu yansıtabilen bir eser olduğunu vurguladı. Zaman içerisinde Çanakkale destanı ve İstiklal Marşı’nın yaşattığı o ruhu yüzlerce yazar ve şairin yeniden yaşatmak istemelerine rağmen hiçbirinin bu iki eser kadar etkili olamadığının altını çizdi.
Konuşmasının devamında Mehmet Akif’i Mehmet Akif yapan özelliklerden bahsederken onun oldukça iyi eğitim aldığını, Farsça ve Fransızca bildiğini, dini eğitiminin bulunduğunu ve Türk edebiyatı konusunda da oldukça bilgili olduğunu belirtti. Bunun spor ile ilgilendiğini ifade ederek oldukça donanımlı birisi olduğunu dile getirdi. Özçelik İstiklal Marşı’ndan bazı mısraları okuyarak bunların anlam ve önemi üzerine görüşlerini paylaştı. Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nı yazmadan öncede belli başlı eserlerinin bulunduğunu belirterek onun yazdığı ‘Cenk Şarkısı’ ve ‘Ordu Marşı’nın İstiklal Marşı’na benzediğini vurguladı. Mustafa Özçelik, Kurtuluş Savaşı’nda askeri önderin Mustafa Kemal Atatürk, manevi önde gelen önderlerden birisinin de Mehmet Akif olduğunu ifade etti. Konuşmasının sonunda Türk milletini anlamak isteyenlerin İstiklal Marşı’na bakabileceğini çünkü orada bizi millet yapan tüm değerlerin yer aldığını ifade ederek, Kazakistan’da da Mehmet Akif’in her sene anılmasından dolayı mutluluk duyduğunu belirterek sözlerini bitirdi.
Panel, kapanış konuşmasının ardından sona ermiştir.