Panelde, Kazakistan’ın Bağımsızlığının 26. Yıldönümünde Kazakistan ve Türkiye ilişkileri ana hatlarıyla; tarih, edebiyat, eğitim ve dış politika eksenlerinde incelenmiş olup çeşitli görüşler ifade edilmiştir. Bu çerçevede, Kazakistan ve Türkiye’nin arasında farklı alanlarda güçlenen ilişkilerin günümüze kadar olan sürecine değinilmiş; bu süreçte karşılaşılan eğitim alanındaki denklik sorunları gibi meselelerden bahsedilmiştir.
Panele Türkiye Cumhuriyeti Almatı Başkonsolosu Sayın Rıza Kağan Yılmaz, Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Hizmetli, Ş. Valihanov Tarih ve Etnoloji Enstitüsü Uzman Araştırmacısı Prof. Dr. Ahmet Toktabay, Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Bilimsel ve Yenilikçi Çalışma ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Dekan Yardımcısı Dr. Ajar Serikkaliyeva, Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Türksoy Bölümü Başkanı Doç. Dr. Kıdır Töreali, Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Ercan Kuanışbek, ve Kazak Ansiklopedisi Editörü Klara Sarkenova katılmıştır.
Kazakistan’ın bağımsızlığının 26. Yılını kutlayarak açılış konuşmasına başlayan Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, Türkiye ve Kazakistan arasındaki kardeşlik ve dostluk geleneği temelindeki köklü ilişkilere değinerek, gelecekte ikili işbirliğini geliştirme potansiyelinin daha yüksek olduğunu belirtti. Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi’ne bağlı Avrasya Araştırma Enstitüsü’nün, kuruluşundan itibaren genelde Türk Dili konuşan Devlet ve Topluluklar arasındaki, özelde Türkiye ve Kazakistan arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefleyen bir araştırma kurumu olduğunun altını çizerek, bu bağlamda ele alınan ortak bilimsel projelerden bahsetti. Konuşmasının devamında Türkiye ve Kazakistan arasındaki ilişkilerin geçmişini, mevcut durumunu ve geleceğini analiz etme amacıyla düzenlenen panele katılan katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Almatı Başkonsolosu Sayın Rıza Kağan Yılmaz, ortak kültür, dil ve tarihi paylaşan iki kardeş ülke olan Türkiye ve Kazakistan’ın aralarındaki ilişkilerin sürekli gelişerek büyük başarılar kaydettiğinin altını çizdi. Türkiye’nin Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmasını vurgulayarak, Türkiye’nin kardeş iki ülke arasındaki ilişkilere başından beri büyük önem vermekte olduğunu belirtti. Dahası günümüzde iki ülke ilişkilerinin stratejik ortaklık seviyesine yükseldiğini ifade ederek ilişkilerin seviyesinin artması ve gelişmesinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in önemli rol oynadığının altını çizdi. Bu bağlamda 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’ye ilk resmi ziyaret düzenleyen devlet başkanının Cumhurbaşkanı Nazarbayev olduğunu önemle belirtti. Hem ikili hem de bölgesel işbirliği noktasında Türk Keneşi, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi gibi ikili ve çoklu mekanizmalarla ticari-ekonomik ve siyasi alanlardaki ilişkilerin güçlendirilmekte olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye-Kazakistan ilişkilerinin Türksoy, Türk Akademisi ve Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi çerçevesinde de bilimsel ve kültürel alanlarda da işbirliğine odaklandığını belirten Yılmaz, ikili ilişkilerin geleceğinin çok aydınlık olacağına inandığını ifade etti.
Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Hizmetli konuşmasında ana hatlarıyla Türkiye-Kazakistan bilimsel ilişkileri ve Kazakistan’daki eğitim sistemi hakkında detaylı bilgiler verdi. Kazakistan’ın bağımsızlığından bu yana Türkiye ve Kazakistan arasındaki bilimsel ilişkilerde önemli başarılar kaydedilmesine rağmen, iki ülke arasındaki bilimsel işbirliği alanında kapsamlı bir anlaşmanın yapılmadığını, bundan dolayı diplomaların tanınmasında bazı sorunların olduğunu dile getirdi. Prof. Hizmetli, Kazakistan’ın eğitim sistemindeki son gelişmelere değinerek ülkedeki temel eğitim sisteminin özelliklerinden bahsetti. Hizmetli, ayrıca, Türkiye Kazakistan ile bilimsel ilişkileri geliştirilmesi adına eğitim alanında burslar verildiğini, iki ülke arasındaki anlaşmalarla kurulan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi ve Türk Akademisi gibi kuruluşların ikili bilimsel ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamakta olduğunu belirtti.
Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Bilimsel ve Yenilikçi Çalışma ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Dekan Yardımcısı Dr. Ajar Serikkaliyeva, Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üyeliği ve buna Çin’in bakışı konulu bildirisini sundu. Türkiye’nin ŞİÖ üyeliği konusunun 2012’den itibaren tartışılmakta olduğunu söyleyen Serikkaliyeva, bu konuya Pekin yönetiminin olumlu yaklaştığını dile getirdi. NATO üyesi olan Türkiye’nin ŞİÖ’nin Diyalog Ortağı olduğuna da vurgu yapan Serikkaliyeva, ŞİÖ ve ortak İpek Yolu stratejilerinin Çin-Türkiye ilişkilerinin gelişmesine güç katabileceğini ve karşılıklı işbirliği konusunda daha somut adımların atılmasına katkı sağlayabileceğini dile getirdi. Dr. Serikkaliyeva, son yıllardaki ekonomik yükselişle beraber ülkesinin bölgesel ve küresel etkisini güçlendirmek isteyen Pekin yönetiminin Ortadoğu’da Türkiye’ye ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, Çin’in önümüzdeki dönemde Türkiye’yle ŞİÖ çerçevesindeki işbirliğine daha çok önem gösterebileceğini sözlerine ekledi.
Konuşmasına Kazakistan’ın Bağımsızlığının 26. Yıldönümünü kutlayarak başlayan Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Türksoy Bölümü Başkanı Doç. Dr. Kıdır Töreali, Kazakistan-Türkiye ilişkilerinin ortak dil, din, tarih, soy, medeniyet ve kültür birliği temelinde geliştiğini belirtti. İslam öncesi ve İslam sonrasında da diller arasındaki yakınlık nedeniyle fazla zorlanmadan anlaşabilen kardeş iki millet olan Kazaklar ve Türkler’in 19.yüzyılın sonuna kadar ortak edebi Türk dilini kullandığını ve ortak edebi eserler yarattığını ifade etti. Anadolu’da Osmanlıca ve Orta Asya’da Çağatayca olarak Arap harfleri temelinde geliştirilen Türk alfabesinin kaldırılmasıyla Türk dilleri arasındaki farklılığın arttığını dile getiren Töreali, son yıllardaki ortak edebi çalışmalardan örnekler sunarak bu çabaların ortak Türk alfabesinin hazırlanması ve uygulanmasına doğru süratli adımların atılmasına ortam yaratacağını belirtti.
Ş. Valihanov Tarih ve Etnoloji Enstitüsü Uzman Araştırmacısı Prof. Dr. Ahmet Toktabay ise, dünden bugüne Türk dış politikasının özelliklerine değinerek tarihsel olaylardan örnekler sundu. Türk medeniyetinin yıkıcı bir medeniyet olmadığını farklı örneklerle anlatan Toktabay, Türk dış politikasının kalkınma, güvenlik, istikrar ve insani değerleri koruma temelinde geliştiğine vurgu yaptı. Birçok tarihi olay ve savaşta diğer ülkelere insani yardımda bulunan Türkiye’nin son yıllarda da Suriyeli mültecilere insani yardımlar sağlamakta olduğunu ifade etti. Ayrıca 20. yüzyılın başında Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’na Kazak aydınlarının da yardımda bulunduğunu dile getiren Toktabay, Kazakistan’ın bağımsızlığından bu yana Türkiye tarafından gerek ekonomik, gerekse diplomatik ve bilimsel yardımların sağlandığını bildirdi.
Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Ercan Kuanışbek konuşmasında Kazakistan ve Türkiye arasındaki eğitim ve bilimsel işbirliğinin önemini vurgulayarak, Türkiye’nin kardeş ülke Kazakistan’da Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Yabancı Diller ve Mesleki Kariyer Üniversitesi ve Türk Akademisi gibi akademik kurumları kurarak iki ülke arasında eğitim ve bilim alanındaki işbirliğinin yoğunlaşmasına büyük katkılarda bulunduğunu ifade etti.
Panelin sonunda konuşmacılar ile katılımcılar Kazakistan-Türkiye İlişkileri hakkında görüş alışverişinde bulundular.