Kazakistan’ın tanınmış üniversitelerinden olan Al-Farabi Üniversitesi ile birlikte düzenlenen seminerde Dr. Tekşen tarihte bilgi iletişiminde göçlerin, savaşların, diplomatik ilişkilerin, ticari ve bilimsel amaçlı yolculukların etkili olduğunu belirtimiştir. Bilgi ve düşünce zenginliklerinin doğudan batıya olan yolculuğundan bahsederken tarih boyunca önemli bilim merkezleri haline gelmiş çeşitli şehir ve bölgelerden örnekler vermiştir. Bu etkileşimlere örnek olarak Aristo ve Platon’nun eserlerinin Arapça’ya çevrilmesi, müslüman alimlerin geliştirdiği deneysel yöntemin Batı’da 14 yy. dan itibaren kullanılması konularını ele almıştır. Batı’nın 16. yüzyılda da bilim ve icatlar konusunda kaydetdiğini ifade ederken bu süreç içersinde ortaya çıkan ve hala devam eden Mekanikçi anlayışın dini dışlamasının batıyı ruhani bir çöküşe sürüklediğini ve bu durumun ancak II. Dünya savaşından sonra tekrardan sorgulanmaya başladığını vurgulamıştır.
Üniversitelerden gelen katılımcılar konu hakkında edindikleri yeni bilgilerin önemine dikkat çekerek bu konu hakkında daha fazla çalışma yapılması konusunda isteklerini belirtmişlerdir.