Türkiye’nin derin tarihi ilişkilere sahip olduğu İran ve çevresi ile ilgili araştırmalar yapmak üzere kurulan İran Araştırmaları Merkezi’nin (İRAM) Heyeti’nin Avrasya Araştırma Enstitüsü’nü ziyareti sırasında Türk dünyasının bölgesel ve küresel meseleleri değerlendirilerek, çeşitli konularda fikir alışverişinde bulunuldular. Ağırlıklı olarak bölgesel farklı konuların görüşüldüğü toplantıda karşılıklı diyalog ve iş birliği mesajları verildi.
Türkiye’deki araştırma merkezleri genel veya bölgesel dinamikleri incelemeye odaklandığını belirten İRAM Başkanı Dr. Hakkı Uygur, İRAM’ın sadece İran ile ilgili konulara yoğunlaşan ilk merkez özelliği taşıdığını açıkladı. İran’ın, Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini vurgulayan İRAM Başkanı Dr. Hakkı Uygur, İRAM’ın İran’ın kültürel, tarihi, sosyal, siyasal ve ekonomik yönlerini inceleyerek onu Türkiye ve uluslararası kamuoyuna tanıtmayı amaçladığını anlattı. İRAM’ın yapacağı çalışmalar, sürtüşmeyi azaltarak işbirliğine imkan verecek bilgi ve anlayışın gelişmesi için olduğuna değinen Dr. Hakkı Uygur, dolayısıyla, iç dinamikleri ve dış ilişkileri ve dünyanın yeni değişim dinamikleri açısından da önemli gelişmeler yaşanmakta ve beklenmekte olduğu için İran araştırmalarının önemli olduğunu belirtti. İRAM’ın temel amacı adından da anlaşıldığı üzere münhasıran İran ile ilgili araştırmalar yapmak ve bölgenin bu etkin gücünün bilimsel ve objektif olarak tanınmasına katkı vermek ve komşu ülkeyi daha iyi tanımaya olanak sağlamak olduğunun altını çizen Dr. Hakkı Uygur, İRAM vizyonu, Ortadoğu’nun etkili ülkelerinden birisi olan İran ve nüfuz alanları üzerinde bilimsel ve objektif araştırma yapmak olduğunu, dış politikalarını doğru analiz etme hususunda önemli katkı sağlaması hedeflediğini vurguladı.
Ziyaret devamında, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, Üniversitenin misyon ve vizyonu doğrultusunda ve başta Kazakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin akademik çerçevede geliştirilmesine katkı sağlama amacıyla Avrasya Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmalardan bahsetti. Genel itibariyle Avrasya coğrafyasını kapsayan, özelde ise Orta Asya ve Kazakistan üzerine ekonomi, finans, enerji, uluslararası ilişkiler, dil, tarih ve sosyal konularına ağırlık verildiğini dile getirdi. Üstelik bu çalışmaların İngilizce, Kazakça, Rusça ve Türkçe yayınlanarak çok daha büyük kapsamlı okuyucu kitlesine ulaşıldığını belirtti. Bilgiyi stratejiye dönüştürme amacıyla yapılan araştırmalarda karar vericilere politika önerileri sunulması ve ilgili alanlardaki literatüre katkıda bulunulması mantığı ile akademik faaliyetlerin hayata geçirildiğini ifade etti. Avrasya Araştırma Enstitüsü’nün bölgesel çalışmalar yürüten araştırmacılar açısından oldukça önemli ve gerek duyulan İngilizce ve Türkçe yayınları ile de akademik bilgi zenginliğini artıran ender kuruluşlardan biri olduğunu dile getirdi. Yürütülen faaliyetler ile de pek çok güncel konuya ışık tutulduğunu ve akademik bağların oluşturulmasında önemli rol oynadığını sözlerine ekledi.
Doç. Dr. Vakur Sümer, Avrasya Araştırma Enstitüsü’nün kurulduğu Ağustos 2014’den bu yana yukarıda bahsedilen amaçları doğrultusunda kaliteli işlere imza atarak kısa süre içinde akademik camiada tanınmaya başladığını vurguladı. Bu çalışmalara örnek olarak Uluslararası Ekonomi, Finans ve Enerji Kongresi (EFE) olarak tabir edilen ve her iki senede bir düzenlenen etkinliğin enstitünün en önemli marka faaliyetlerinden birisi olduğunu belirtti. Her kongreye 100’e yakın alanında uzman kişilerin yanı sıra dünyaca ünlü 2015 Nobel ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar gibi bilim dünyasının önemli kişilerinin de katılım göstermesinin hem bölge çalışmalarına hem de Avrasya Araştırma Enstitüsü’nün akademik faaliyetlerine gösterilen ilgi ve değeri tasvir ettiğinin altını çizdi.
Enstitü bünyesinde Türk Dünyası’ndan pek çok kuruluşla akademik çerçevede yürütülen ortak araştırmalar ve organize edilen etkinliklerin, bu alanlara kendi katkılarını sağlayan uzmanların arasında bir platform görevi görmesinde de büyük yarar görmekte olduğunu vurguladı. Uluslararası Maturidilik Sempozyumu (2015), Hoca Ahmet Yesevi’nin Manevi Mirası isimli Uluslararası Yesevi Çalıştayı (2016), Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın verdiği “Türk Dünyası ve Türkoloji Çalışmalarının Güncel Meseleleri” Konferansı (2018), Uluslararası Türkçe Tarihi Metin Araştırmaları Sempozyumu (2019) gibi ortak tarihimize ışık tutan etkinliklerin gerçekleştirildiğini belirtti. Bunlara ek olarak ‘‘Abay ve Türk Dünyası’’, ‘‘Asya-Pasifik Serbest Ticaret Anlaşması ve Küresel Sistem Üzerindeki Çok Boyutlu Etkileri’’, ‘‘COVID-19 Etkisinde Yeni Küresel Eko-Politik Gündem’’ ve ‘‘Bölgesel Düzeyde Kazakistan-Türkiye İlişkileri’’ gibi güncel meseleler de dahil olmak üzere pek çok çalıştay, panel, konferans ve seminerlerin düzenlendiğini dile getirdi. Bu başarıların da uluslararası kuruluşların ilgisini çekerek çeşitli dünya çapındaki düşünce kuruluşları sıralamalarında karşılığını bulduğunu ifade etti. Bu noktada Küresel Düşünce Kuruluşları Endeksi’ne değinerek, Enstitü’nün ilk olarak 2018’de girdiği bu listelemede yıllar itibariyle saygınlığını artırarak hem bulunduğu sıralamalarda yükseldiğini hem de farklı listelemelere de girmeyi başardığının altını çizdi.
Ziyaret sonrasında, Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, ziyaretlerinden dolayı İRAM Başkanı Dr. Hakkı Uygur’a teşekkür ederek, enstitü yayınlarından hediye etti.