Dr. Vakur Sümer’in takdim konuşmasıyla başlayan toplantı, Akar ve Koç’un konuşmalarıyla sürdü.
Koç konuşmasında insanoğlunun temel iletişim aracı olan dilin sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel ve daha birçok alanda toplumları buluşturan ve bir toplum olarak oluşmalarını sağlayan ana araçlardan birisi olduğunu ifade etti. Tarihte her topluluğun kendilerine ait dillerinin olduğunu belirten Koç bunların bir bölümünün zaman içerisinde unutulup gitmesine rağmen bugün dünyada 3000’den fazla dilin konuşulmakta olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Ali Akar konuşmasında dönemin tarihi ve coğrafyası hakkında genel ve temel bilgiler sunmanın yanı sıra o dönemde teşekkül etmiş lehçenin temel eserlerini tanıtarak, söz konusu eserler üzerinde yapılan çalışmaların bibliyografik künyelerine de değindi. Türk dili kadar tarihi derinliği ve coğrafî yaygınlığı olan pek az dilin olduğunu vurgulayan Akar, konuşmasının devamında dilimizin esaslı tarihini ve gramerini yazmak için öncelikle, yazı dili haline gelmiş lehçelerin temel kaynaklarını tespit etmek ve bunlar üzerinde yapılan çalışmaları bir araya getirmek gerektiğini vurguladı. Kitabın hedefinin, dilimizin tarihi dönemlerini tanıtarak bu dönemlerde yazılan eserler ile bunlar hakkındaki çalışmalarla ilgili genel bilgilerin verilmesi olduğunu açıkladı. Prof. Akar, ‘’Bu kitap, her ne kadar Türk Dili ve Edebiyatı, Çağdaş Türk Lehçe ve Edebiyatları, Türkçe Öğretmenliği bölümlerinde okutulan Türk dili tarihi ile ilgili dersler için hazırlanmış olsa da Türkoloji ile ilgili genel bilgi edinmek isteyenlerin de her zaman başvuracağı bir temel kaynak özelliği taşımaktadır’’ şeklinde görüşlerini bildirdi.
Toplantı sonunda, Prof. Dr. Ali Akar ve Doç. Dr. Kenan Koç Kazakistan’ın Latin alfabesine geçme kararını alması Türk dillerini birbirine daha da yakınlaştırılması için çok faydalı olduğunu vurgulayarak, Enstitümüz’e gelecekteki çalışmalarında başarılar diledi.