Kendiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
1940 yılında Almatı ili Sarkan ilçesi Algabas köyünde doğdum. 1958 yılında Bakalı Ortaokulunu, sonra Almatı Yabancı Diller Pedagojik Enstitüsünü bitirdim. Mezun olduktan sonra Almatı Yabancı Diller Pedagojik Enstitüsünde öğretmen olarak çalıştım ve 1965-66 yılları arasında Doğu Almanya’daki Karl Marx Üniversitesi’nde ve Herder Enstitüsü’nde eğitim gördüm. 1966’dan bu yana Ablay Han Uluslararası İlişkiler ve Dünya Dilleri Üniversitesi’nde (eski Almatı Yabancı Diller Pedagojik Enstitüsü) Alman Dili ve Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı, Hazırlık Bölümü Dekanı, Sosyal ve Kültürel İşler Rektör Yardımcısı, Oryantal Filoloji Fakültesi Dekanı, Bilimsel İşler Rektör Yardımcısı, Bilimsel Araştırma Merkezi Müdürü görevlerinde bulundum.
Moskova’daki Maurice Thorez Devlet Pedagoji ve Yabancı Diller Enstitüsü’nde “Modern Almancanın Sıfat Kategorisi” konulu doktora tezini savundum. Sonra Almanya Hamburg Üniversitesi’nde öğrenim görerek “Almanca ve Kazakça Kontrastiv Grameri” başlıklı kitap yayınladım. “Sıfat Kategorisi: İşlevine ve İletişimsel Yaklaşımı (Kazakça ve Almanca Örneğiyle) konulu doktora tezini savundum. 2011 yılında ise Kazakistan Uluslararası Bilişim Akademisi Akademisyeni unvanını aldım.
Bu yana yaklaşık 200 bilimsel makalem yayınlanmanın yanı sıra, “Almanca-Kazakça Karşılaştırmalı Grameri” (Almatı, Hamburg), “Almancanın Teorik Grameri”, “Almancanın Sıfat Kategorisi” ve “Sıfat Kategorisi” monografilerim basıldı. Ek olarak, Yüksek eğitim öğrencileri için “Almanca-Kazakça Giriş” ders kitabı, Yüksek eğitim ikinci sınıf öğrencileri için “Almanca” ders kitabı, Devlet okullarının 10. sınıfı için ders kitapları ve 48 ciltlik “Kazakça Dilbilimi Antolojisi” 48.ciltinin ortak yazarı oldum. Birçok doktora ve yüksek lisans öğrencilerine tezi danışmanı oldum.
Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in “Geleceğe Doğru: Manevi Uyanış” isimli makalesinde değinilen Kazak toplumunun acil sorunlarından biri, Latin alfabesine geçiş konusudur. Bu konuda büyük sorumluluk taşıyan dilbilimcisi olarak Latin alfabesine geçişe yönelik fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?
Manevi canlanma, çağdaş dünyadaki yeni bir gelişme dönemine denk gelen ülkenin modernizasyonu için büyük önem taşıyan ve ülke hayatının neredeyse tüm alanlarında eleştirilen geleneksel değerlerin özelliklerine dayanarak kalkınmanın yönü ve yoludur.
Programın ana hedeflerinden en önemlilerinden birisi, dilimizin doğal kalıbına denk, medeniyet gelişimine uygun, dilimizin zenginlikleri ile milli özelliklerine ve potansiyeline layık bir milli alfabe oluşturmanın fikri önümüze koyulmaktadır. Bu konunun yüzyıllardır devam eden bir geçmişi vardır. Bu açıdan bakıldığında, “Manevi Canlanma” konusu, ülkenin geleceği için büyük önem teşkil etmektedir.
Kazakistan Parlamentosu'nda sunulan iki farklı Latin temelli Kazak alfabesi projesinin ikincisi Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmıştır. Önerilen yeni alfabeye olumsuz görüş bildirenler de var. Bu proje hakkında görüşünüz nedir?
Kiril alfabesine geçmeden önce, 1929-1940 yılları arasında Latin alfabesi kullanılmıştır. Bugünlerde de dilimiz Latin alfabesine dönüş eğilimindedir. Fakat yeni dönemde alfabenin yeni oluşumu halkın takdirine bırakılmaktadır. Bu, modernleşmenin, milli kimliğimizin modern seviyesine uygun olarak gelişmesinin işaretidir. Alfabenin versiyonu toplum tarafından değerlendirildiğinde birçok öneri yer almıştır.
İlk olarak digraf (çift harfler) yaklaşımı incelendi. “Bir ses – bir harf” ilkesi ile tutarlı olmadığı için, Kazak dilinin orijinal seslerinin kesme işareti ile gösterildiği versiyonu ilk olarak onaylandı. Bu konuda da çeşitli görüşler dile getirilmektedir. Kesme işareti de iki harf şeklinde yer alarak okuma ve yazma işlemleri daha karmaşık hale getirebilir. Bunu, bazı baskılarda kullanılmaya başlayan yazılarda görüyoruz.
Bu bağlamda, ben de kendi düşüncemi ve kendi versiyonumu öne sürmeye karar verdim. 1996 yılında Almanya’nın Hamburg Üniversitesi’nde Almanca yayınlanmış olup, hem Almanya’da hem de ülkemizde dağıtılan Almanca-Kazakça Dillerinin Karşılaştırmalı Grameri isimli çalışmamda kendi Latin temelli Kazak alfabesini uygulamıştım. Çünkü o dönemde bilgisayarda Kazak Kiril harfleri bulunmamıştı. Almanca’da bulunan Kazakça’ya benzer ә, ө, ү seslerine uygun olan Alman harflerinin yanı sıra diğer harfleri kullandım. Alman meslektaşlarım ilk metinleri okurken, Latin harfli Kazakça sözcüklerin ve cümlelerin telaffuzu Kazakça’ya uygun olduğunu ve oluşturduğum alfabenin elverişli olduğunu gördüm.
Üniversitemizde bu konuda gerçekleştirilen “yuvarlak masa” toplantısında da kendi görüşümü belirtmiştim. “Bir ses – bir harf” ilkesinin doğru olduğuna hiç şüphe yoktur. Önerilen yeni Alfabenin ikinci versiyonunda kesme işareti harf sonundan gelerek digraf şekline benzemektedir. Yazma sürecinde ek bir harf gibi olan kesme işareti de iki yer kaplayarak okuma sürecini zorlaştırmaktadır. Ә harfi, A harfine kesme işareti kullanmak yerine A harfi üzerine iki nokta koyarak Ä ä şeklinde yazılırsa, “Bir ses – bir harf” ilkesine uygun gelerek hiç boşluk kalmayacaktır. Aynı şekilde, ө – Öö, ү – Üü, і – Ȉï gibi harf üzerine iki nokta koyarak, Ғғ – Ğğ, ң – Ň ň, Ш- Šš gibi kanat işaretini koyarak, ұ – Ūū çizgi ile işaretlenirse elverişli olacaktır. Böyle bir gelenek söz konusudur. Bu tür biçimlendirme sistemi bilgisayarda bulunmakta ve bu herhangi bir sorun yaratmamaktadır.
Kazakça dilinin Latin alfabesi projesi daha ayrıntılı olarak analiz edilirse, aşağıdaki örneği sunmak isterim. Aslında, Rusça'daki harfler kaldırılarak Kazak dilinin ses yapısına uyarlanabilir.
Kazak Alfabesinin Latin Harfleriyle Yazılışı
|
Yazılışı |
Sesi |
|
Yazılışı |
Sesi |
|
1 |
Аa |
а |
17 |
Ň ň |
ң |
|
2 |
Ää |
ә |
18 |
Oo |
о |
|
3 |
Бб |
б |
19 |
Öö |
ө |
|
4 |
Дд |
д |
20 |
Pp |
п |
|
5 |
Ее |
е |
21 |
|
қ |
|
6 |
Gg |
г |
22 |
Rr |
р |
|
7 |
Ğğ |
ғ |
23 |
Ss |
с |
|
8 |
Hh |
х һ |
24 |
Šš |
Ш |
|
9 |
Ii |
и |
25 |
Cc |
ч |
|
10 |
Ȉï |
і |
26 |
Tt |
т |
|
11 |
Pp |
п |
27 |
Uu |
у |
|
12 |
Jj |
ж |
28 |
Üü |
Ү |
|
13 |
Kk |
к |
29 |
Ūū |
ұ |
|
14 |
Ll |
л |
30 |
Yy |
ы |
|
15 |
Mm |
м |
31 |
Vv |
в |
|
16 |
Nn |
н |
32 |
Zz |
з |
Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan gibi Türk devletleri günümüzde Latin alfabesini kullanıyor. Kazakistan’da da 1929-1940 yılları arasında Latin alfabesi kullanılmıştır. Size göre Latince alfabeye geçiş Türk halkları ile manevi açıdan daha yakınlaşmamıza katkıda bulunacak mıdır?
Latin temelli Kazak alfabesi projesi dikkatlice değerlendirilerek Latin alfabesine geçen Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan tecrübelerinin incelenmesi gerekmektedir. 29 harfli Türk alfabesine benzer şekilde Kazak dilinin özelliklerine tekabül eden ve gelecekte yüzyıllar boyunca kullanılabilecek olan kendi alfabemizin halk taleplerini karşılayan en uygun versiyonunu kabul etmeliyiz. Bu, bizi birbirimize daha çok yakınlaştırarak ruhsal yakınlığımızı modernleştirme doğrultusunda ilk adım olacaktır.