Geçtiğimiz son 10 yıl, küresel düzeyde yaşanan ekonomik krizler, göç akınları ve salgın hastalıklar gibi pek çok hadisenin cereyan ettiği ve arkasında çeşitli izler bıraktığı bir süreç olmuştur. Birçok ülkede bu olumsuz durumlar silsilesinin ekonomiden siyasi ve hatta sosyal yaşamlara kadar dokunan bir takım yansımalarına da şahitlik etmekteyiz. 2009’daki küresel finansal krizin ardından ülke ekonomileri birkaç yıl içinde makro düzeyde belirli bir seviyede toparlanma belirtileri göstermiştir.