Küresel gıda piyasasında çeşitli nedenlerden ötürü temel ihtiyaç olarak kabul edilen pek çok ürünün temininde yaşanan sıkıntılar, yerel düzeydeki çeşitli fırsatçılık ve tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlarla birleştiğinde şeker arzında olduğu gibi alışılmadık bir kısım zorlukları karşımıza çıkarmaktadır. Bilindiği üzere şeker sadece çikolata ve şekerleme gibi şeker yoğun ürünler dışında yemekler dahil pek çok gıda ürünün yapımında kullanılmaktadır. Bu yüzden hem devletler tarafından stratejik öneme sahip ürünler arasında yer alırken hem de vücudumuzun biyolojik olarak ihtiyaç duyduğu ana gıdalar arasında yer almaktadır (Yakovleva, 2017).
Tüm bu nedenlerin birleşmesiyle sonucunda şeker arzında yaşanan sıkıntı, toplumda endişeye neden olması sebebiyle başta Atırau, Batı Kazakistan ve Karagandı eyaletleri olmak üzere ülke çapında şeker alımlarında bir yoğunluk yaşanmıştır. Bu da, halihazırdaki şekere ulaşma sıkıntısını daha da artırmıştır. Bunun üzerine şeker fiyatları hızla artarak neredeyse iki kat zamlanmıştır. Hatta bazı bölgelerde şekerin kilosunun 800 tengeyi geçtiği görülmüştür (Tengrinews.kz, 2022). Aylık rakamlara baktığımızda şekerin fiyatı bu yılın Nisan ayında %4.5, Mayıs ayında %5.7 oranında artmıştır. 2021’in aynı dönemi ile karşılaştırıldığında ise 2022’de %60.5’e yakın bir yükseliş olduğu görülmektedir (Kapital.kz, 2022a).
Şekere ulaşım sıkıntısının önemli nedenlerinden birisi de Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rus hükümetinin Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerini de içine alacak şekilde pek çok ülkeye şeker ihracatını yasaklamasıdır. Zaten şeker sıkıntısının en çok Kazakistan’ın Rusya ile sınır bölgelerinde görülmesinin ana nedenleri arasında da bu yasaklamanın etkileri yer almaktadır. Genel çerçevede baktığımızda ise Kazakistan’ın şeker ithalatının neredeyse yarısı Rusya’dan gelmektedir. Bu nedenle ülkenin özellikle Rusya ile sınır bölgeleri şeker tedariki konusunda Rusya’dan ithal edilen şekere belirli ölçüde bağımlıdır. Bu durum farklı koşullarda diğer bazı gıda ürünlerinin tedarikini de etkileyerek kesintilere uğratmaktadır (Currenttime.tv, 2022a).
Öte yandan şeker sektörünü yakından ilgilendiren konulardan birisi de Kazakistan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından şeker içeren içeceklerin vergisinin artırılmasıdır. 2023 yılından itibaren meşrubatlara, tatlılara ve daha birçok şekerli ürüne zam gelmesi beklenmektedir. Hükümetin bu girişiminin de şeker ve şeker ile ilgili tüm sektörlerdeki işletmelerin üretim ve sağladıkları hizmetlerin fiyatlarının artmasına neden olacaktır (Currenttime.tv, 2022b). Bazı uzmanlar, getirilecek olan %20 tüketim vergisinin üretimde %26.4 düşüşe ve 12 bin kişinin işten çıkarılmasına yol açacağını, bundan dolayı da gelecek yıl vergi gelirinin 131.6 milyar tengeden 96.8 milyar tengeye düşeceğini öne sürmektedir (Lsm.kz, 2021).
Söz konusu bu vergi artırımı hamlesinin hükümetin son zamanlarda şeker ile ilişkili artan sağlık sorunları ile mücadelesinin bir parçası olarak değerlendirilebilir . Düzenlemelere göre, şeker içeren içeceklere özel tüketim vergisi, 2023’te %20, 2025’e kadar ise %45 olarak uygulamaya alınacaktır (Vidyanova, 2021). Bu da 2023 yılından itibaren Kazakistan’da tatlı alkolsüz içeceklerin fiyat artışının kaçınılmaz olduğu anlamına gelmektedir. Bu girişimler, şeker içeren bütün ürünlerin fiyatında da belirli ölçülerde artışa yol açacaktır.
Halihazırda Kazakistan’da dört şeker üretim fabrikası bulunmaktadır. Bunların ikisi Jambıl eyaletinde, ikisi ise Almatı eyaletinde faaliyet göstermektedir. Jambıl eyaletindeki Merke şeker fabrikası senede sadece 75 gün çalışmaktadır. Bunun nedeni hammadde ve şeker pancarı ekim alanlarının yetersiz olmasıdır. Şeker pancarı için hükümet tarafından yılda ton başına bütçeden 10 bin tenge tahsis edilerek 350 bin tona kadar şeker pancarı hasadı yapılmaktadır. Aynı zamanda, diğer üç fabrika da ham şeker işlenmektedir. Fabrikalar toplamda tam işleme kapasitesiyle ayda yaklaşık 50 bin ton şeker üretebilmektedir (İnform.kz, 2022).
2022 yılının Ocak-Mart döneminde şeker üretimi 38.4 bin ton olmuştur. Bu, 2021 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında %25.2 düşüktür. Bu yılın ilk üç ayında yerli şeker üreticileri şeker talebinin %39’unu karşılarken bu oran geçen sene %43.8’idi. Bundan dolayı yerli üretim %25.2 düşüş gösterirken, ithalatın da %9 azalmasıyla toplam 60.1 bin ton şeker ithal edilmiştir. Şeker ihracatında ise halihazırda oldukça düşük olan rakamlar 2022’nin ilk 3 ayında neredeyse 7 kat azalarak 0.1 bin ton olmuştur (Inform.kz, 2022).
Tablo 1. 2022 Ocak-Mart Dönemi Şeker Üretimi ve Tüketimi (bin ton)
№ | Şeker üretim ve tüketimi | Ocak-Mart, 2021 | Ocak-Mart, 2022 | Ocak-Mart, 2021 (%) | Ocak-Mart, 2022 (%) | Değişim (%) |
1. | Üretim | 51.4 | 38.4 | 43.8 | 39.0 | -25.2 |
2. | İthalat | 66.0 | 60.1 | 56.2 | 61.0 | -9.0 |
Girdi (Toplam) | 117.4 | 98.5 | -16.1 | |||
1. | İhracat | 0.7 | 0.1 | 0.6 | 0.1 | -87.3 |
2. | İç piyasada tüketim | 116.7 | 98.5 | 99.4 | 99.9 | -15.7 |
Çıktı (Toplam) | 117.4 | 98.5 | -16.1 | |||
Kaynak: Milli İstatistik Bürosu verilerine göre düzenlenmiştir (2022). |
Şeker kıtlığının yaşandığı dönemde fiyatları istikrara kavuşturmak için şeker fabrikaları tarafından bölgelerin istikrar fonlarına, perakende zincirlerine ve tedarikçilere talepleri doğrultusunda şeker içerikli ürünler tedarik edilmiştir. Ülke genelinde bu yılın Mayıs ayında toplam 30 bin tonun üzerinde şeker sevkiyatı yapılırken, Haziran ayı için 44.8 bin ton şeker tedariği yapılmıştır. Yerel idareler, şeker arzını karşılamak için gereken önlemleri almıştır. Örneğin, perakende zincirlerine satış yapan “Food Corporation” A.Ş. aracılığıyla Batı Kazakistan eyaletine 204 ton toz şeker ulaştırılmıştır (Alau.kz, 2022). Şekere olan talebin artması nedeniyle, mağaza raflarındaki ürün kıtlığını önlemek ve bayilerin yasadışı hareketlerini önlemek için perakende zincirleri, halka ürün satışına kısıtlamalar getirmiştir. Yani günlük satış sınırlaması getirilerek, bir müşteriye satılacak şeker miktarı, kişi başına en fazla 3 kilo olarak belirlenmiştir. Buna ek olarak, Kazakistan Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı tarafından ülke içinden şeker ihracatı yasaklanmıştır (Kazakistan Tarım Bakanlığı, 2022).
Öte yandan, Almatı eyaletindeki Köksu şeker fabrikası geçen yıldan bu yana şeker kamışını işleme hattını devreye almıştır. Aksu şeker fabrikası da bu yıldan itibaren 2025 yılına kadar sadece yerel hammadde olan şeker kamışının işleyecektir. Bu arada Köksu şeker fabrikasının, hammaddenin işletmeye uzak bölgelerden taşınması sürecini de sübvanse edecektir (Kapital.kz, 2022b).
Şeker üretimi konusunda şeker pancarı hammaddesinin üretiminin artırılması da dikkate alınması gereken hususlardan birisidir (Kaztag.kz, 2022). Bu konu ile ilgili Tarım Bakanlığı verilerine göre, bu yıl 974 bin hektarlık ekim alanından, 6.2 bin hektarı şeker pancarı için ayrılmıştır. Öte yandan şeker sektörünün kalkındırılması ve yerli üretimin artırılması adına şeker pancarı ekilen alan miktarının düzenli olarak artırılması ile birlikte toplamda 2025 yılına kadar 11.2 bin hektara ulaşılması hedeflenmektedir. Şeker üretim miktarının toplamda 175 bin tona ulaştırılarak ülkenin şeker talebinin %35’ini karşılayacak duruma getirilmesi planlanmaktadır (Kapital.kz, 2022a). Taraz ve Merke şeker fabrikalarında son 10 yılda ham şekerden yaklaşık 2.3 milyon ton şeker, pancardan ise sadece 60 bin ton şeker üretilmiştir. Bu noktada belirtilmesi gerekir ki, sadece Merke fabrikasının tam kapasite çalıştırılması için Kazakistan’daki pancar üretim hacminin üç katına çıkarılması gerekmektedir (Kayırbekov, 2021).
Lakin ekonomik verimliliğe baktığımızda ham şekerden şeker üretiminin şeker pancarından şeker üretiminden daha kolay ve yaklaşık %30 daha ucuz olduğu belirtilmektedir (İşekenova, 2021). Şeker pancarı üretim sürecindeki sulama sistemlerinden başlayarak alt yapıların yenilenmesi bu maliyetlerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Yerli üretimin artırılması sayesinde de karşılaşılabilecek benzer şeker odaklı sorunların aşılması daha kolay olacaktır.
Sonuç olarak, kısa süreli de olsa iç ve dış sorunlar nedeniyle büyüyen şekere ulaşma sıkıntısının büyük ölçüde devlet desteği ile dengelenmeye çalışıldığı ifade edilebilir. Bunun en somut örneklerini düzenli olarak düşen şeker fiyatlarından görebilmekteyiz. Öte yandan perakende satışlarına getirilen sınırlamaların da kaldırılmakta olması olumlu gelişmeler arasında yer almaktadır. Gelecekte bunun gibi şeker krizlerini önlemek için geçmiş ve mevcut durumun analizinin yapılması sektörün ilgili sorunlarına çözüm önerileri sunulabilmesine ek olarak uluslararası tecrübelerden de yararlanılarak şeker sektörünün gelişimine önemli katkılar sunulabilir.
Kaynakça:
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Zhandos Kudaibergenov, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi Avrasya Enstitüsü'nde araştırmacı olarak çalışmaktadır. 2009 yılında Gumilyev Avrasya Milli Üniversitesi’nin Uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olmuştur. 2011-2013 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi'nde Uluslararası ilişkiler bölümünde yüksek lisans eğitimini görmüştür. Yüksek lisans tezinin ilgi alanı ve konusu «Güneydoğu Asya'daki Entegrasyon Süreçleri» dir. 2018 yılında Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi’nin İşletme bölümünde doktora eğitimini başlayıp.