Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkıp hızla yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19), küresel bir salgına dönüşerek tüm dünyayı tedirgin etmektedir. Ancak dünyanın dört bir yanında ölümcül sonuçlar doğuran koronavirüs salgını ile ilgili açıklanan veriler de oldukça ilgi çekicidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) raporuna göre 3 Temmuz 2020 tarihi itibariyle dünya genelinde kanıtlanmış vaka sayı 10710005’e ulaşırken, bunların 517877’si hayatını kaybetmiştir (WHO, 2020). Dünyayı alt üst eden koronavirüsa karşı hızlı bir şekilde önlem alan Orta Asya ülkelerinden Kazakistan’da 44075, Özbekistan’da 9199, Kırgızistan’da 6767 ve Tacikistan’da 6005 olmak üzere, toplam 66046 vaka kaydedilmiştir (WHO, 2020). Böylece, geçmişte Çin’den Roma’ya uzanan tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan Orta Asya, artık Çin’den İtalya’ya kadar yayılan koronavirüsün tehditi altındadır. Küresel gündemin başında yer alan koronovirüsün ne kadar süreceği henüz belli değilken, söz konusu salgının sonuçları ve etkilerinin de neler getireceğini tam olarak kestirmek zor görünmektedir. Öyleyse, koronavirüs salgınının önümüzdeki dönemde Orta Asya-Çin ilişkilerini nasıl etkileyeceği, tartışılması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Orta Asya ülkeleri ile Çin arasındaki ticari-ekonomik ilişkilerin temel yapısı dikkate alındığında, koronavirüsün olumsuz sonuçları öncelikle kısa vadede Orta Asya-Çin arasındaki petrol ve doğalgaz alanındaki işbirliğini etkileyebilir. Çünkü Orta Asya ve Çin arasındaki ticari-ekonomik ilişkiler daha çok enerji alanındaki işbirliğine odaklanmıştır. Örneğin, Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı üzerinden Çin’e 2018’de yaklaşık 47.5 milyar metreküp doğalgaz ve 2019’da ise yaklaşık 47.9 milyar metreküp doğalgaz aktarılmıştır (MOFCOM, 2019, China Daily, 2020). Doğalgazın yanı sıra, Çin, Orta Asya petrolünün önemli ihracatçılarından birisidir. Örneğin, 2019’da sadece Kazakistan’ın Çin’e petrol ihracatı 10.88 milyon tonu bulmuştur (Gov.cn, 2020). Bu açıdan bakıldığında, koronavirüs nedeniyle Çin’in ekonomik büyümesinin yavaşlaması beklenirken, kısa vadede Çin’in enerji ihtiyacının da azalacağı söylenebilir. Zaten, Çin Devlet Konseyi Kalkınma Araştırma Merkezi’ne (DRC) göre, koronavirüs sonrası ülkenin enerji talebinde bir azalış ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir (DRC, 2020). Dolayısıyla, kısa vadede Çin’in enerji talebinin azalması, Orta Asya ve Çin arasındaki enerji işbirliğine de yansımaya başlamıştır. Örneğin, 11 Mart 2020 tarihinde Kazakistan Enerji Bakanlığı, Çin’in doğalgaz talebinin azalmasından dolayı Çin’e doğalgaz ihracatını %20-%25 oranında azaltacağını açıklamıştır (Matritca.kz, 2020). Benzeri bir açıklamada bulunan Özbekistan’ın 2025’de doğalgaz ihracatını tamamen durduracağı da bilinmektedir (Siluxgc, 2020). Zaten koronavirüsün dünya ekonomisine olumsuz etkilerinin yanı sıra OPEC+ görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle küresel petrol ve doğalgaz fiyatlarının sert bir şekilde düşmeye başlamasının, ekonomik yapısı çoğunlukla petrol ve doğalgaz gibi hammadde kaynaklarının ihracatına bağlı olan Orta Asya ülkeleri için olumsuz sonuçlara neden olacağı tahmin edilmektedir.
Koronavirüs sonrası orta ve uzun vadede ise, Çin’in Orta Asya’dan enerji ithalatının tekrar artma ihtimali bulunmaktadır. Bunun nedenlerini aşağıdaki birkaç noktada özetlemek mümkündür. 1) Günümüzde dünya enerji tüketiminin yaklaşık dörtte birini oluşturan Çin’in normal şartlar üzerine kurulan projeksiyonlarda bu tüketimin sürekli olarak artması beklenmektedir. Örneğin, uzmanlara göre 2030’de Çin’in yıllık petrol tüketiminin 690 milyon tona ve yıllık doğalgaz tüketiminin 620 milyar metreküpe ulaşacağı tahmin edilmektedir (Xinhua, 2017). 2) Çin’in enerjide dışa bağımlılığı hala yüksek düzeydedir. Örneğin, 2019’da Çin’in petrol tüketiminde ithalata bağımlılığı %72.6 ve doğalgaz tüketiminde ithalata bağımlılığı %43 olarak kaydedilmiştir (Word Metals, 2020). 3) Ulaşım güvenliği açısından bakıldığında, Orta Asya’nın Çin’e enerji ihracatının genelde boru hatları üzerinden gerçekleşmesi büyük bir avantajdır. Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı ve Kazakistan-Çin Petrol Boru Hattı hizmete girdiğinden bu yana kesintisiz ve güvenli bir şekilde faaliyet göstermektedir. Aralık 2009’da faaliyete başlayan söz konusu boru hattı üzerinden Çin’e iletilen toplam doğalgaz miktarı 27 Şubat 2020 tarihine itibariyle 311.2 milyar metreküpe ulaşmıştır (Xinhua (2020). Günümüzde A, B ve C güzergâhları bulunan Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı’nın D güzergâhı faaliyete girdiğinde ise, Çin’e yıllık doğalgaz sevkiyat miktarının yaklaşık 85 milyar metreküpe ulaşması öngörülmektedir. Mayıs 2006’dan 31 Aralık 2019 tarihine dek Kazakistan-Çin Petrol Boru Hattı üzerinden Çin’e toplam 130 milyon ton petrol nakledilmiştir (Gov.cn, 2020). Ayrıca, Çin’in enerji ithalatının can damarı olan Malakka Boğazı’nın küresel ve bölgesel jeopolitik tartışmalardan direk etkilenme olasılığının yüksekliği, Çin’in Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı ve Kazakistan-Çin Petrol Boru Hattı gibi alternatif enerji güzergahlarına da önem vermesine neden olmaktadır. Çünkü küresel ticaretin yaklaşık dörte birinin geçtiği Malakka Boğazı’ndan Çin’in toplam petrol ithalatının %80’i yapılmaktadır. Ayrıca, Çin’in Sri Lanka’daki Hambantota limanını ve Pakistan’daki Gwadar limanını uzun bir süreliğine kiralaması, özellikle Güney Çin Denizi sorunundan dolayı Malakka Boğazı’nın güvenliğinden endişe duymasından kaynaklandığı ifade edilebilir. 4) Çin’in enerji güvenliğinin sağlanması açısından da Orta Asya’nın enerji kaynakları oldukça önemlidir. Örneğin, Orta Asya’dan ithal ettiği yıllık doğalgaz miktarı Çin’in yıllık toplam doğalgaz ithalatının yaklaşık %60’ını ve yıllık doğalgaz tüketiminin de %15’inden fazlasını oluşturmaktadır. (Xinhua, 2020; China Pictorial, 2019). Türkmenistan’dan başlayarak Özbekistan (D güzergahıyla Tacikistan ve Kırgızistan) ve Kazakistan’ı geçerek Horgos üzerinden Şanghay’a kadar uzanan Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı, Çin’in Hong Kong dahil 27 il, ilçe ve özerk bölgesinde 500 milyondan fazla insana doğal gaz erişimi imkânı sağlamaktadır (Gov.cn, 2020).
Özet olarak, koronavirüsün Orta Asya ve Çin arasındaki enerji işbirliğine yönelik kısa vadeli ve geçici bir olumsuz etki yaratacağı tahmin edilebilir. Ancak yukarıda bahsedilen birkaç önemli faktör açısından değerlendirildiğinde, Çin’in orta ve uzun vadede giderek artan enerji tüketimi karşısında Orta Asya ve Çin arasındaki enerji işbirliğinin de giderek önem kazanacağı söylenebilir. Fakat, Orta Asya ve Çin arasındaki enerji işbirliğinin geleceği, bölgedeki ekonomik gelişme ve siyasi istikrarın sağlanması gibi iç faktörlerin yanı sıra, Rusya ve ABD gibi küresel güçlerin bölgeye yönelik politikalarına ve küresel enerji pazarlarındaki değişimlerle de doğrudan ilgili olacağı söylenebilir. Koronavirüs salgınının uzun bir süre devam etmesi ve küresel enerji fiyatlarının düşme eğilimin sürmesi, ekonomik yapısı enerji ve hammadde ihracatına dayalı Orta Asya ülkeleri için sıkıntılı bir sürece işaret etmektedir. Dolayısıyla, koronavirüs gibi küresel olayların ekonomik etkisini azaltmak için Orta Asya ülkeleri ekonomik yapıların hammadde kaynaklarına bağımlılığını azaltmaya ve ekonomik çeşitliliği hızlandırmaya büyük önem göstermelidir. Ayrıca, enerji başta olmak üzere tüm ekonomik alanında işbirliği içerisinde olan Çin’in ekonomik politikasını yakından takip ederek, kendi ekonomik çıkarlarını korumalıdır. Bu bağlamda, geniş ve verimli topraklara sahip olan Orta Asya ülkeleri özellikle tarım gibi enerji dışı sektörleri de geliştirmelidir.
Kaynaklar:
China Daily (2020). 2019’da Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı Üzerinden Çin’e 47.9 Milyar Metreküp Doğalgaz Aktarıldı. Alınan yer: https://cn.chinadaily.com.cn/a/202001/10/WS5e17f 5f3a31099ab995f680f.html. Erişim tarihi: 28.03.2020.
China Pictorial (2019). Ortak Kalkınma İçin. Alınan yer: http://www.rmhb.com.cn/zt/ztg/slgd/ 201809/t 20180910_800140936.html. Erişim tarihi: 29.03.2020.
DRC (2020). Koronavirüs Çin’in Enerji Gelişmesini Değiştirmeyecek. Alınan yer: https://www.drc.gov.cn/xscg/20200309/182-224-2900315.htm. Erişim tarihi: 28.03.2020.
Gov.cn (2020). 2019’da Kazakistan-Çin Petrol Boru Hattı Üzerinden Çin’e 10.88 Milyon Ton Petrol İhrac Edildi. Alınan yer: http://www.gov.cn/xinwen/2020-01/09/content_5467890.htm. Erişim tarihi: 28.03.2020.
Matritca.kz (2020). Kazakistan, Çin’e Doğalgaz İhracatını Azalttı. Alınan yer: http://www.matritca.kz/news/70109-azastan-ytaya-gaz-eksportyn-ysartty.html. Erişim tarihi: 28.03.2020.
MOFCOM (2019). 2018’de Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı Üzerinden Çin’e 47.5 Milyar Metreküp Doğalgaz Aktarıldı. Alınan yer: http://www.mofcom.gov.cn/article/i/jyjl/e/201901 /20190102827158.shtml. Erişim tarihi: 28.03.2020.
Siluxgc (2020). Özbekistan Neden Doğalgaz İhracatını Durdurma Kararı Aldı? Alınan yer: http://www.siluxgc.com/UZ/20200312/18992.html. Erişim tarihi: 28.03.2020.
WHO (2020). Koronavirüs Hastalığı 2019 (COVID-19) Durum Raporu – 165. Alınan yer: https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/situation-reports/20200703-covid-19-sitrep-165.pdf?sfvrsn=b27a772e_6. Erişim tarihi: 04.07.2020.
Word Metals (2020). 2019’daki Çin’in Petrol ve Kimya Endüstrisinin Raporu. Alınan yer: http://www.worldmetals.com.cn/viscms/tuijian1445/20200317/250592.html. Erişim tarihi: 29.03.2020.
Xinhua (2017). 2030’da Çin’in Petrol Tüketimi Rekor Düzeye Ulaşacak. Alınan yer: http://xinhua-rss.zhongguowangshi.com/13701/-4067403128630087850/2190070.html. Erişim tarihi: 29.03.2020.
Xinhua (2020). Orta Asya-Çin Doğalgaz Boru Hattı Üzerinden Çin’e İletilen Toplam Doğalgaz Miktarı 300 Milyar Metreküpü Geçti. Alınan yer: http://www.xinhuanet.com/fortune/2020-02/28/c_1125640113.htm. Erişim tarihi: 29.03.2020.
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Ömirbek Hanayi Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2009 yılında Çin’in Minzu Üniversitesi Kazak dili ve edebiyatı Fakültesini tamamlamıştır. 2008-2009 yılları arası Justus Liebig Giessen Üniversitesin’in Türkoloji Bölümüne değişim öğrencisi olarak katılmıştır. 2010 yılında Justus Liebig Giessen Üniversitesin’in Türkoloji Bölümüne giren Ömirbek Hanayi 2010-2012 yılları arası “Kasachisch im postsowjetischen Kasachstan” adlı proje üzerinde çalışmıştır.