Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer’in açılış konuşmasından sonra sunumuna başlayan Kıdemli Araştırmacısı Omirbek Hanayi seminerinde ana hatlarıyla Türkistan ve Anadolu bölgeleri arasındaki tarihi bağlantılarından bahsederek, Osmanlı Devleti-Kazak Hanlığı arasındaki diplomatik ilişkiler, resmî yazışmalar ve gidip gelen elçiler hakkında detaylı bilgiler verdi.
Öncelikle 13. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında sadece Anadolu bölgesinde değil, Asya, Afrika ve Avrupa’nın birçok bölgesini hâkimiyeti altında bulunduran Osmanlı İmparatorluğu ile tarihi Türkistan bölgesi arasındaki asırlardır süregelen tarihi bağlantılarının önemine değinerek, 13.-15. yüzyıllarda Altın Orda Devleti ve Osmanlı Devleti arasındaki diplomatik ilişkilerin Kazak Hanlığı döneminde de devam ettiğini belirtti. Bu bağlamda 95 milyonluk kayıt belgeleriyle tarih araştırmaları bakımından dünyanın en zengin arşivi olma özelliği taşıyan T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgelerin önemini anlatan Omirbek Hanayi, söz konusu arşivde Kazak Hanlığı tarihi ve Osmanlı Devleti-Kazak Hanlığı ilişkileri hakkında önemli kayıtlar bulunduğunu ifade etti. Söz konusu kaynaklar ışığında ortaya konan bir araştırmasını paylaşan Omirbek Hanayi, Osmanlı Arşivi’nden Kazak Hanlığı hakkında bulunan en eski belgenin 1512 yılında yazıldığını açıkladı. Belgenin Kazak Hanı Burunduk (?-1511) Han’ın Moğolistan Hanı Sultan Mansur, Özbek Hanı Şaybek ve onu oğlu Timur Han ve Kızılbaş (Sefevi) Şahı ile ilişkileri hakkında önemli bilgiler içerdiğini vurguladı.
Seminerin devamında, elde edilen kaynaklara göre Osmanlı Devleti-Kazak Hanlığı arasındaki resmî yazışmaların 18. Yüzyılın başlarına dayandığını söyleyen Omirbek Hanayi, 1713-1716 yıllar arasında Kazak Hanı Gayib Muhammed Han’ın (1650-1719) Osmanlı Sultanı III. Ahmed’e (1673-1730) elçi göndererek resmi yazışmalarda bulunduğunu aktardı. İki ülke arasındaki bilmukabele muhabbet ve dostluk ilişkilerin kanıtı olan söz konusu resmi yazışmalarımda Kazak Hanlığı ile Kalmuk Hanlığı arasındaki savaşların yanı sıra, Kazak Hanlığı’nın Rusya Çarlığı ve Başkurt Hanlığı ile de ilişkilerine değinildiğinin altını çizdi. Dönemin jeopolitik durumu üzerinde de duran Omirbek Hanayi, Kazak Hanlığı elçilerinin genelde Bağdat şehir üzerinden gerçekleştiği bilgisini paylaştı. Ayrıca, Kazak Hanlığı komşularından Özbek Hanlığı, Hiva Hanlığı, Buhara Hanlığı ve Sefevi Devleti’nin de Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkileri ve resmi yazışmaları hakkında da konuşan Omirbek Hanayi, söz konusu arşiv belgelerinin de Kazak Hanlığı tarihine yönelik araştırmalar için önemli ek kaynaklar olabileceğinin altını çizdi.
Seminerin sonunda katılımcılar konuyla ilgili görüş alışverişinde bulundular. Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, semineri için Omirbek Hanayi’ye teşekkür ederken, ilgili çalışmalarına başarılar diledi.