Son yıllarda küresel güç dengesinin Asya-Pasifik’e doğru kayma eğilimi ile birlikte bölgenin küresel alandaki jeopolitik ve jeoekonomik önemi giderek artarken, bölge ülkeleri arasında bölgesel ekonomik işbirliği ve entegrasyon girişimi de önem kazanmaktadır. Neredeyse dünya nüfusu ile dünya ekonomisinin yaklaşık yarısından fazlasını kapsayan Asya-Pasifik bölgesinde, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (Regional Comprehensive Economic Partnership – RCEP), Trans-Pasifik Ortaklığı (Trans-Pacific Partnership – TPP) ve Çin-Japonya-Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması (STA) gibi önemli bölgesel ekonomik entegrasyon çabaları mevcuttur. Bu bağlamda, Asya-Pasifik ekonomisinin ağırlık merkezi olarak bilinen Doğu Asya’daki üç komşu ülke Çin, Japonya ve Güney Kore arasında uzun yıllardır devam eden STA müzakereleri, son yıllardaki küresel ve bölgesel düzeydeki jeopolitik ve jeoekonomik gelişmeler çerçevesinde daha fazla tartışılmaya başlanmıştır.
Söz konusu Çin-Japonya-Güney Kore STA, üç ülke arasındaki tarife engellerini aşamalı olarak ortadan kaldırmayı, ticaret, yatırım, finans ve döviz borsaları alanlarında işbirliğini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Aslında Çin-Japonya-Güney Kore STA’nın, 1997’deki Asya Mali Krizi’nden sonra Çin, Japonya ve Güney Kore arasında gündeme gelen bölgesel ekonomik entegrasyon çabalarından kaynaklandığı söylenebilir. Tüm Asya’yı sarsan 1997 Asya Mali Krizi’nin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla Aralık 1997’de Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkeleri ile Çin, Japonya ve Güney Kore arasında ASEAN Artı Üç (ASEAN Plus Three) platformu başlatılmıştır. Yılda bir kere yapılan Çin, Japonya ve Güney Kore arasındaki düzenli ticari-ekonomik diyalog ve müzakere mekanizmasını oluşturan ASEAN Artı Üç platformunun Kasım 2002’deki toplantısında Çin-Japonya-Güney Kore STA fikri ilk kez ortaya atılmıştır. Daha sonra, birincisi Aralık 2008’de Japonya’nın Dazaifu kentinde gerçekleşen Çin-Japonya-Güney Kore Liderler Zirvesi’nin, söz konusu ülkeler arasındaki üçlü STA çalışmalarının geliştirilmesinde önemli rol oynadığı söylenebilir. Bu çalışmalar, Çin-Japonya-Güney Kore STA, Çin-Japonya-Güney Kore Liderler Zirvesi’nin yanı sıra üç ülkenin dışişleri bakanları ve ticaret bakanları arasındaki üçlü zirveler gibi üst düzey diyalog mekanizmaları çerçevesinde de ele alınmıştır. Bu bağlamda, Mayıs 2012’de Çin, Japonya ve Güney Kore arasında yatırımların karşılıklı teşviki, kolaylaştırılması ve korunmasına ilişkin ilk anlaşmanın imzalanması, Çin-Japonya-Güney Kore STA görüşmelerinin resmi olarak başlamasına olanak sağlamıştır (MOFA Japan, 2012). Mart 2013’de 1. Çin-Japonya-Güney Kore STA görüşmelerine ev sahipliği yapan Güney Kore’nin başkenti Seul, Kasım 2019’da söz konusu görüşmelerin 16’ıncısına da ev sahipliği yapmıştır (China FTA Network, 2019a).
2002 yılında gündeme gelen Çin-Japonya-Güney Kore STA’ya yönelik üçlü müzakere süreci, bazı aksamalara rağmen önemli gelişmeler de kaydetmiştir. Bu çerçevede Aralık 2015’de yürürlüğe giren Çin-Güney Kore STA’nın, Pekin ile Seul arasındaki ticari-ekonomik işbirliğini artırmanın yanı sıra, Çin-Japonya-Güney Kore STA görüşmelerine de ivme kazandırdığı ifade edilebilir (China FTA Network, 2015). Nisan 2019’da 4’üncüsü gerçekleşen Çin-Güney Kore STA’nın ikinci faz müzakerelerinin önemli ölçüde tamamlanması, Çin-Japonya-Güney Kore STA görüşmeleri için örnek teşkil etmektedir (China FTA Network, 2019b).
Özellikle, Aralık 2019’da Çin’in Chengdu kentinde yapılan Çin-Japonya-Güney Kore 8. Liderler Zirvesi’nin, üç ülke arasında, başta STA görüşmeleri olmak üzere bölgesel ekonomik entegrasyona yönelik yeni adımların atılmasına önemli katkı sağladığı söylenebilir. Zaten küresel ekonominin senkronize yavaşlama ile karşı karşıya kaldığı ve ABD-Çin Ticaret Savaşı’nın devam ettiği bir dönemde yapılan Çin-Japonya-Güney Kore 8. Liderler Zirvesi’nde taraflar başta serbest ticaret anlaşması olmak üzere üç ülke arasındaki siyasi, ticari ve ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi ve bölgesel işbirliğinin artırılması konularında fikir birliğine vardığı bilinmektedir. Sonuç belgesi olarak açıklanan “Çin-Japonya-Güney Kore İşbirliğinin On Yıllık Vizyonu”, üçlü zirvede 2020’de imzalanması beklenen RCEP anlaşması temelinde Çin-Japonya-Güney Kore FTA müzakerelerin daha da hızlandırılması, dolayısıyla üç ülke arasındaki ticari-ekonomik, finans, yatırım, teknik ve turizm işbirliğinin güçlendirilmesi öngörülmüştür (Xinhua, 2019).
Son olarak, 14 Mayıs 2020 tarihinde Çin’in Chengdu, Tianjin, Dalian, Şangay, Suzhou ve Qingdao kentlerinde Çin-Japonya-Kore STA çerçevesinde Çin-Japonya Yerel Ticari-Ekonomik İşbirliği Pilot Bölgesi’nin kurulacağı açıklanmıştır (Live Japan, 2020). 21-22 Mayıs 2020 tarihleri arasında Pekin’de gerçekleşen 13. Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK) 3. Toplantısı’nda Hükümet Çalışma Raporu’nu sunan Çin Başbakanı Li Keqiang, ülkesinin bölgesel ve küresel ticaretin serbestleştirilmesi ve yatırımın kolaylaştırılmasına büyük önem verdiğini belirterek, Çin’in önümüzdeki dönemde RCEP ve Çin-Japonya-Güney Kore STA’ya yönelik çalışmaları hız vereceğini vurgulamıştır (Xinhua, 2020). Ayrıca, 13. ÇUHK 3. Toplantısı’nda Çin, Japonya ve Güney Kore arasındaki sınır ötesi işlemleri kolaylaştırmak amacıyla üç ülkenin ve Hong Kong’un para birimi ile desteklenecek dijital para birimi önerisinin yapılması da dikkat çekmektedir (Ledger Insights, 2020).
Çin, Japonya ve Güney Kore arasındaki son ticaret verilerine bakıldığında, Çin başta olmak üzere üç Doğu Asya ülkesinin uzun yıllardır süregelen Çin-Japonya-Güney Kore STA görüşmelerine daha büyük önem vermeleri gerektiğini göstermektedir. Çünkü 2018 verilerine göre dünya ekonomisinin yaklaşık dörtte birini oluşturan Çin, Japonya ve Güney Kore arasındaki üçlü ticaret hacminde 2019’da genel bir azalış görülmüştür. Örneğin, 2019’da Çin-Japonya ikili ticaret hacmi 303.91 milyar dolarla %4.3 oranında azalırken, Çin-Güney Kore ikili ticaret hacmi 243.43 milyar dolarla %9.4 oranında gerilemiştir. Ayrıca, Çin-Güney Kore ikili ticaret hacmi %11.7 oranında azalarak 76.67 milyar dolara inmiştir (MOFCOM, 2020a; MOFCOM, 2020b).
Özet olarak, Çin, Japonya ve Güney Kore’nin gerek Asya Pasifik’te, gerekse küresel ölçekte önemli bir yere sahip büyük ekonomiler olduğu dikkate alındığında, bölgedeki barış ve istikrarın korunması için Çin, Japonya ve Güney Kore üçgeninde serbest ticaretin geliştirilmesi ve bölgesel ekonomik entegrasyon çalışmalarının hızlandırılması gibi pragmatik işbirliğinin artırılması gerektiği tartışılmaz bir gerçektir. COVID-19 salgınının küresel ekonomi üzerindeki etkilerinin giderek derinleştiği ve ABD-Çin gerginliğinin tekrar yükselişe geçtiği mevcut durumda, özellikle bölgesel serbest ticaret anlaşmalarını teşvik etmek ve ekonomik işbirliğini güçlendirmenin, hem Çin, hem de Japonya ve Güney Kore için önemli olduğu söylenebilir. Bu açıdan bakıldığında, önümüzdeki dönemde Pekin, Tokyo ve Seul arasında Çin-Japonya-Güney Kore STA’ya yönelik görüşmelerin hızlandırılacağı tahmin edilebilir. Fakat, küresel ve bölgesel jeoekonomik ve jeostratejik gelişmelerin yanı sıra, üç ülke arasında süregelen bazı anlaşmazlıkların da Çin-Japonya-Güney Kore STA müzakere sürecini etkileyebileceğini belirtmek gerekir. Dolayısıyla Japonya-Güney Kore STA’nın geleceği, Çin, Japonya ve Güney Kore üçgeninin siyasi, ticari ve ekonomik ilişkilerinin yanı sıra, belli bir düzeyde ABD’nin Japonya ve Güney Kore’deki askeri varlığı, Tayvan sorunu, Kore Yarımadası Gerginliği ve Japonya-Çin Sankaku (Diaoyu) adaları tartışmaları gibi birçok önemli sorunlara da bağlı olacağı ifade edilebilir. Ayrıca, Asya-Pasifik bölgesindeki RCEP ve TPP gibi daha kapsamlı anlaşmalara yönelik gelişmelerin de Çin-Japonya-Güney Kore STA’yı etkileyebilme potansiyelinin de bulunduğunu eklemek gerekir.
Kaynaklar:
China FTA Network (2019a). The 16th Round of Negotiation on China-Japan-ROK Free Trade Zone Held in Seoul, ROK. Alınan yer: http://fta.mofcom.gov.cn/enarticle/chinarihen/ chinarihennews/201912/41963_1.html. Erişim tarihi: 20.05.2020.
China FTA Network (2015). China-ROK, China-Australia FTA to take effect on December 20. Alınan yer: http://fta.mofcom.gov.cn/enarticle/enkorea/enkoreanews/201601/30417_1.html. Erişim tarihi: 21.05.2020.
China FTA Network (2019b). The 4th Round Negotiation of the 2nd Phase China-ROK FTA Held in Beijing. Alınan yer: http://fta.mofcom.gov.cn/enarticle/chinakoreatwoen/ chinakoreatwoennews/201904/40205_1.html. Erişim tarihi: 21.05.2020.
Live Japan (2020). Çin’in Chengdu gibi 6 kentinde Çin-Japonya Yerel Ticari-Ekonomik İşbirliği Pilot Bölgeleri kurulacak. Alınan yer: http://www.livejapan.cn/home/home_headLines/ 20200525/27637.html. Erişim tarihi: 20.05.2020.
Ledger Insights (2020). Stablecoin currency proposed for HK, China, Korea, Japan trade. Alınan yer: https://www.ledgerinsights.com/stablecoin-currency-proposed-for-hongkong-china-korea -japan-trade/. Erişim tarihi: 25.05.2020.
MOFA Japan (2012). Agreement among the Government of Japan, Government of the Republic of Korea and the Government of the People’s Republic of China for the Promotion, Facilitation and Protection of Investment. Alınan yer: https://www.mofa.go.jp/announce/announce/2012/5/ pdfs/0513_01_01.pdf. Erişim tarihi: 20.05.2020.
MOFCOM (2020a). 2019’da Japonya’nın Dış Ticareti. Alınan yer: https://countryreport.mofcom.gov.cn/record/view110209.asp?news_id=68472. Erişim tarihi: 26.05.2020.
MOFCOM (2020b). 2019’da Güney Kore’nin Dış Ticareti. Alınan yer: https://countryreport.mofcom.gov.cn/record/view110209.asp?news_id=68418. Erişim tarihi: 26.05.2020.
Xinhua (2019). Çin-Japonya-Güney Kore İşbirliğinin On Yıllık Vizyonu. Alınan yer: http://www.xinhuanet.com/world/2019-12/24/c_1125383968.htm. Erişim tarihi: 22.05.2020.
Xinhua (2020). Çin Hükümeti Çalışma Raporu 2020. Alınan yer: http://www.xinhuanet.com/ politics/2020lh/2020-05/22/c_1126018545.htm. Erişim tarihi: 25.05.2020.
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Ömirbek Hanayi Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2009 yılında Çin’in Minzu Üniversitesi Kazak dili ve edebiyatı Fakültesini tamamlamıştır. 2008-2009 yılları arası Justus Liebig Giessen Üniversitesin’in Türkoloji Bölümüne değişim öğrencisi olarak katılmıştır. 2010 yılında Justus Liebig Giessen Üniversitesin’in Türkoloji Bölümüne giren Ömirbek Hanayi 2010-2012 yılları arası “Kasachisch im postsowjetischen Kasachstan” adlı proje üzerinde çalışmıştır.