İnsan beyninin işlevine ilişkin bilim dalları ortaya çıktığından beri pek çok bilimsel araştırma yapılmıştır. Nöroloji, fizyoloji, psikoloji, yapay zeka ve bilişsel bilim gibi alanlarda insan beyninin sağ ve sol loblarına çeşitli deneyler yapılıp, tahminler ve yeni fikirler ortaya konulmuştur. Bu zamana kadar halkın şuurunda insan beyninin sağ ve sol tarafının kendine has işlev ve özellikleri dikkate alınmayarak beynin sağ tarafına nazaran sol tarafının daha iyi çalıştığı yönünde bir algı hakim olmuştur. 1970’li yıllardan sonra insan beyninin sağ ve sol kısmının işlevini tespit etme amacıyla yapılan deneylerin sayısı çoğalmıştır. Onlardan biri de elektrik akımı ile yapılan deney ile beynin iki tarafının kendine özgü özellikleri ile fonksiyonları detaylı bir şekilde tespit edilmeye başlanmıştır. “Beynin sol tarafına lingüistik, sembolik, dedüktif, entelektüel, rasyonel ve mantıksal özelliklerin, sağ tarafına ise karakteristik ve sezgisel özelliklerin” hakim olduğu tespit edilmiştir (Nikolayenko, 2005). Yani, insan beyninin sağ tarafı karakteristik ve irrasyonel ise, sol tarafı mantıksal düşünmeye, analiz etmeye, karmaşık meseleleri çözmeye odaklanır. İnsan çevredeki bilgiyi görme, hissetme ve dinleme kabiliyetleri sayesinde bilgileri kabul ettiği varsayıldığın, onların yüzde doksanı gözle görülerek beyne ve düşünme sistemine geçmektedir. Beynin sağ tarafı anlamları birbirinden uzak kelimeleri algılarken (hayat-seyahat, bahar-gençlik), beynin sol tarafı semantik açıdan birbirine yakın kelimeleri seçmeye ve ilişkilendirmeye çalışır (sıvı-su, bilim-kitap) (Nikolayenko, 2005). İnsanın düşünme yetisi bilgileri algılayan kabiliyetlerle doğrudan ilişkilidir. “Orta beyin görme ve işitme reflekslerini kontrol eder” (Schultz ve Scultz, 2018). Bununla birlikte gelecekte insanın bilgiyi algılayan başka kabiliyetlerinin de gelişmesi ve ortaya çıkması da mümkündür. Örneğin, Amerikalı mucit Elon Musk, gelecek on yıl içerisinde dünyanın her noktasına ücretsiz internet sağlamak için hazırlık yapmakta olduğunu duyurduğunda gelecekte insanların interneti düşünceleriyle yönetmelerinin mümkün olduğunu da ileri sürmüştür (ernur.kz, 2019).
Bununla birlikte disiplinlerarası bilişsel araştırmalar insanın beyniyle ilgili çeşitli bilim dallarının başarılı çalışmalarına dayanarak yazar veya şairin edebî eser yaratmada, onun aklının işlevsel özelliklerine dikkat çeker. Bilişsel edebiyat bilimcilerin bilişsel şiir alanını canlandırmasının en önemli sebebi edebî eserin insanın / yazarın düşüncesinin ürünü olduğuna dikkat çekmektir. Diğer taraftan, bu durum, edebî eserin okurun zihinsel süreçlerine etkisini daha derinden incelemektir. Araştırmalara göre, edebî eserler yaratma sırasında insanın beynindeki bağımsız modüller çok büyük bir işleve sahiptir. Çevredeki bilgiyi kabul edip, işlemeyle meşgul olan görme, hissetme, dokunsal, kavramsal ve lengüistik modüller vardır (Lozinskaya, 2007). Bu modüller çevreden en lazım olan bilgileri algılar ve beyindeki merkezi bellek eskiden beri kendinde var olan bilgilerle birlikte işleyip, insanın beyninde tekrar zihinsel olarak bir süzgeçten geçirerek harekete geçirir. Bununla birlikte, insanın beyni dünyayı bir bütün olarak değil, parça parça olarak algılar (Lozinskaya, 2007). Dünyanın bütüncül bir taklidi sadece edebî eser vasıtasıyla yapılabilir.
İnsanın beynindeki bağımsız modüller iki dilli yazarların eserlerinde önemli bir işleve sahiptir. Bir deney sırasında beynin sol tarafına baskı uygulanıp sağ tarafını aktif bir şekilde çalıştırmaya başladığında Rus dilini ileri düzeyde bilen hasta kendi ana dilinde, Türkmence konuşmuştur. Deneyi beynin diğer lobuna değiştirerek yaptığında aynı hasta Rus dilinde konuşmaya başlamıştır (Çernigovskaya, Balonov, Deglin, 1983). Deneyden gördüğümüz gibi, yabancı dilleri öğrenmede beynin sağ tarafı büyük bir öneme sahiptir.
XXI. yüzyılı “beynin sol lobu ile düşünenler devri” diye tanımlamak mümkündür. Teknolojinin yardımıyla insanoğlunun geleceğine ilişkin yapılan araştırmalar ile günümüzdeki biyolojik, bilişimsel, astronomik gelişmeler ve fen bilimleri ve benzeri bilim dallarının ulaştığı başarılar edebiyatın stilini de etkilemiştir. XX. yüzyılda edebî değeri yüksek eserler çokça yazılmışken günümüz yazarları kısa ve sade cümlelerle edebî eser yaratmaya çalışmaktadırlar. Günümüzdeki kısa ve net olarak (E.Hemingway’in “ayzberg” tekniğiyle yazma) yazmayı seven yazarlar bilinçli bir şekilde böyle bir yola başvurmaktadır. Ancak eski süslü üslubu seven yazarlar ve okurlar da oldukça fazladır. Bazı eski kuşak yazar, şair ve araştırmacılar kısa ve net olarak yazan günümüzdeki genç yazarların edebî eser yazma tekniğini yeterli düzeyde öğrenemediklerini düşünmektedirler (Jumakayeva, 2020). Edebî eserde hem derin bir düşünce hem de edebî bir dil olmalıdır. Ancak edebiyat eleştirmenlerinin edebiyata tesir eden faktörleri de dikkate almaları gerekir.
Bununla birlikte “edebî eser yaratmada beynin sağ tarafına özgü edebî düşünme yetisi kırk yaşına kadar “aktif ve canlı” ise, bu yaştan sonra bu yetenek zayıflar ve beynin rasyonel düşünen sol tarafına özgü ihtiyarlıkta görülen bilgelik ortaya çıkar. Bu dönemde edebî canlılık zayıflayıp, betimleyici şiir yazma ve dramaturjiden nesire ve sonrasında gazeteciliğe doğru evrilir” (Safronova, 2006). Edebiyat tarihinde bunun gibi vakalarla çokça karşılaşılmaktadır. Örneğin, Kazakların ünlü yazarı İlyas Esenberlin ve Abiş Kekilbayev edebî hayatlarına şiir yazarak başlamışlardır. Rus halkının meşhur şairi A. S. Puşkin de hayatının sonuna doğru nesirler yazmıştır. Hatta XX. yüzyılın başlarındaki M. Dulatov, J. Aymavıtov, S. Toraygırov, Ş. Kudayberdiulı, M. Jumabayev gibi Alaş emektarlarının edebiyatın birçok dalında eser verdikleri bilinmektedir.
Sonuç olarak, “AP09259694 Modern Edebiyat Bilimi ve Bilişsel Paradigma” başlıklı bilimsel proje kapsamında yapılan araştırmalara göre, edebiyatla uğraşan yazarların beyin fonksiyonlarında, beynin sağ ve sol lobunun işlevinde her birinin kendine has özelliğinin olduğu saptanmıştır. İnsan beyninin sol lobuna nazaran sağ lobu edebî eser yaratmaya daha uygundur. Bununla birlikte, günümüzde internet ile teknolojinin hızla gelişmesi ve yeni icatların ortaya çıkması edebiyatın stilini (edebî eserin boyutu, betimleme teknikleri vb.) büyük ölçüde etkilemiştir.
Edebî eserdeki karakter ile yazarın düşüncesinin özelliklerini, şuuru ile edebiyatın tüm edebî sistemini yeni bir açıdan, bilişsel paradigmada incelemek oldukça önemlidir. Bu tür araştırmalar verimliliği ve kapsamı bakımından edebiyat bilimi alanını daha üst basamaklara taşımaya ve edebî eserler bağlamında insan beyninin mekanizmasıyla ilgili yeni görüşler sunmaya yardımcı olacaklardır.
Kaynakça:
Bereke Jumakayeva (2020): “Kesintisiz Avaz” Nasıl Bir Hikâye?. Alınan yer: https://qazaqadebieti.kz/24476/zdiksiz-auez-andaj-gime. Erişim tarihi: 23.09.2021.
Duane Schultz ve Sydney Ellen Schultz (2018): Modern Psikoloji Tarihi. 11. Baskı, Almatı: Millî Çeviri Bürosu, s. 488. Alınan yer: https://openu.kz/ru/books/19. Erişim tarihi: 23.09.2021.
Ernur.kz (2019). Bütün İnsanlar ücretsiz internet ağını kullanırlar. Alınan yer: http://ernur.kz/gadzhetter/barlyk-adam-tegin-ghalamtor-zhelisin-paidalanady. Erişim tarihi: 21.09.2021
Evgeniya Lozinskaya (2007): Bir Düşünce Olarak Edebiyat: XX. ve XXI. Yüzyıllarda Bilişsel Edebiyat Bilimi. Moskova, İNİON Ran, 2007, s. 166. Alınan yer: https://docplayer.com/68662370-Literatura-kak-myshlenie.html. Erişim tarihi: 25.08.2021.
Lyudmila Safronova, (2016): V.Pelevina’nın “Ampir V” Romanının Bilişsel Edebiyat Bilimi Açısından İncelenmesi. Cuadernos de Rusística Española: 12. s. 71-83.
Nikolay Nikoleayenko (2005): Sanat Psikolojisi. Ders Kitabı. s. 277.
Zara Mints (1983): Metin ve Kültür. Tartu Devlet Üniversitesi Bilim İnsanlarının Yazıları: 635. Tartu: Tartu Devlet Üniversitesi, s. 154.
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Aynur Akhmetova, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. “6D021400 – Edebiyat bilimleri” programı Doktora mezunu, Kazak Ulusal Al-Farabi Üniversitesi'nde lisans (2006-2010), yüksek lisans (2011-2013) ve doktora (2016-2019) derecelerinde eğitim almıştır. 2020 yılında “21. yüzyıldaki (2000-2015) Kazak Romanında “Ebedi Devlet” Mefhumu” başlıklı doktora tezini savundu.