Günümüz dünyasında, hızla evrilen teknolojik gelişmeler, iletişim ve etkileşim yöntemlerinde köklü değişimlere yol açmaktadır. Bu değişimle birlikte kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası alanda kendilerini tanıtma ve olumlu bir imaj oluşturma aracı olarak önemli bir rol üstlenmektedir. Kamu diplomasisi, kültürel değerlerin, dış politika hedeflerinin ve ulusal çıkarların yabancı kamuoyuna etkili bir şekilde aktarılmasını amaçlamaktadır. Son yıllarda, sosyal medya platformları, hükümetlerin hedef kitlelerine ulaşma ve onlarla etkileşim kurma konusunda hızla benimsedikleri başlıca araçlardan biri haline geldi. Devletler, bu platformlar aracılığıyla stratejik iletişim yöntemlerini geliştirerek küresel arenada daha etkili bir şekilde yer almaktadır.
Sosyal medya platformları 2000’lerin başında ortaya çıkmaya başladı. Facebook, 2004 yılında kuruldu ve kısa sürede dünya çapında geniş kitlelere ulaştı. YouTube 2005’te, Twitter 2006’da ve Instagram 2010’da kurularak küresel ölçekte popüler hale geldiler. Son olarak, 2016 yılında kurulan TikTok, kısa süre içinde dünya genelinde geniş bir kullanıcı kitlesi edindi. Bu platformlar, sosyal medyanın hızla gelişen doğasıyla birlikte, insanların günlük yaşamında iletişim, bilgi paylaşımı ve eğlence için vazgeçilmez araçlar haline geldi.
Kitlelere hitap etme konusunda hızla televizyon ve radyonun önüne geçerek bireylerin ve toplumların ana bilgi edinme kaynakları haline geldiler. Dahası, bireylere sunulan kendini ifade etme imkanı iletişimin çift yönlü olmasına da olanak sağladı. Böylece dünyanın dört bir tarafına en hızlı ve düşük maliyetle erişim imkanı sağlanmış oldu. Bu platformlardan öncelikle özel sektördeki firmalar yararlanırken, devletler de bu iletişim platformlarında hızla kendilerine yer edindiler (Adesina, 2016).
Kurumsal açıdan dijital platformların kullanılması için birim kuran öncül ülkelerden birisi Amerika Birleşik Devletleri’dir (ABD). ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 2002’de kurulan eDiplomasi Görev Gücü, dijital araçlar ve teknolojiler kullanarak diplomatik faaliyetleri ve küresel iletişimi güçlendirmek amacıyla kuruldu (Hanson, 2012; Collins, 2019). Benzer yapılandırmalar çeşitli ülkelerde faaliyete geçirilerek devletlerin yürütmekte olduğu kamu diplomasisi çabalarına katkı sağlamaktadır. Bunlardan bazıları 2008’de Birleşik Krallık Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi tarafından dijital diplomasi stratejisi sonrasında kurulan Dijital Diplomasi Birimi, 2010’da kurulan AB’deki Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS) çatısı altında yürütülen dijital diplomasi faaliyetleri ve Türk Dünyası Devletleri içerisinde Türkiye’de 2018’de kurulan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı örnekleridir. Geri kalan pek çok ülkede bu faaliyetler Dışişleri Bakanlığı’na bağlı ilgili birimler tarafından yürütülmektedir.
Sosyal medya platformları içerisinde Twitter, günümüzde devletler ve hükümet yetkililerinin dış politika, kriz yönetimi ve önemli açıklamalarını paylaşmak için en çok tercih ettiği platform haline geldi. Hükümet yetkilileri, büyükelçilikler ve diplomatik temsilcilikler, politik pozisyonlarını ve duyurularını hızlıca yaymak için Twitter’ı kullanarak, dünyanın dört bir yanındaki izleyicilere doğrudan ulaşma imkanına sahiptir. Facebook ve Instagram gibi diğer platformlar ise daha çok geniş çaplı bilgilendirme ve görsel içerik için kullanılırken, Twitter kısa, öz ve anlık mesajların paylaşımında ön plana çıkmaktadır (Manor, 2020).
Yapılan bir araştırma sonucuna göre, 178 ülkede toplamda 856’dan fazla devlet başkanı ve dışişleri bakanının Twitter hesabı bulunmaktadır. Bu rakamlar bizlere dünya liderlerinin neredeyse tamamının Twitter kullandığını göstermektedir (Twiplomacy.com, 2017). Sosyal medyadaki etkileşimin büyüklüğü ve kapsama alanı konusunda takipçi sayısı önemli göstergelerden biridir. Bu konuda halihazırda görevde olan liderler arasında Twitter’da en çok takipçiye 102.4 milyon ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi sahiptir. Önde gelen diğer ilgi çekici liderler arasında 38.6 milyon takipçiyle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden gelirken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ise 21.6 milyon kişi takip etmektedir (Twitter, 2024).
Gerek ülke nüfusu gerekse uluslararası arenada popülerlikleri ele alındığında, ülkesinin 1.4 milyardan fazla nüfusa sahip olması ve sosyal medyayı aktif olarak kullanması nedeniyle Narendra Modi’nin en popüler liderler arasında yer alması anlaşılır bir durumdur (Twitter, 2024). Joe Biden’in ise ABD Başkanı olması ve ülkesinin de 335 milyondan fazla bir nüfusa sahip olması, 38.6 milyon takipçiye ulaşmasını anlaşılır kılmaktadır. Öte yandan 80 milyonluk bir nüfusa sahip olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 21.6 milyon kişinin takip etmesi, sadece kendi ülkesiyle sınırlı kalmayarak uluslararası alanda verdiği mesajlar ve düşüncelerinin yakından takip edildiğini göstermektedir. Benzer bir karşılaştırma yapacak olursak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u 9,9 milyon kişi takip ederken bu rakam Almanya Şansölyesi Olaf Scholz için 927 bin civarındadır (Twitter, 2024).
Tüm bu genel görünüm içerisinde Türk Dünyası ülkelerinin sosyal medya platformlarını kendi kamu politika yönetimleri için nasıl kullandıklarını ele aldığımızda, Türkiye gerek çeşitli sosyal medya platformlarındaki görünürlüğü gerekse kurumsal bakış açısının oluşturulmasında diğer ülkelerden daha aktif bir çalışma yürütmektedir (Budak, 2022). Bu kapsamda, kamu diplomasisinin en temel gereksinimlerinden birisi olan dış politika önceliklerinin ve hassasiyetlerinin dünya kamuoyuna daha etkin bir şekilde sunulması için de 2018’de Cumhurbaşkanlığı bünyesinde İletişim Başkanlığı kuruldu. Benzer bir yapılanma aynı düzeyde diğer Türk Dünyası ülkelerinde henüz bulunmamaktadır.
Devlet yapısı içerisinde kamu diplomasisinin yürütülmesinde en aktif rol oynaması gereken bakanlıklardan birisi olan dışişleri bakanlıklarının Twitter üzerinden etki alanlarını ölçmede kullanabileceğimiz en temel araçlardan birisi takipçi sayıları ile attıkları tweet sayılarının karşılaştırılması olacaktır. Türk Dünyası ülkeleri arasında ele alınan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkiye özelinde, takipçi sayısı ve tweet sayısında ilk sırayı Türkiye Dışişleri Bakanlığı Twitter sayfası 1.8 milyon takipçi ve 28.7 bin tweet’le almaktadır.
Diğer ülkelerin Dışişleri Bakanlıklarının resmi Twitter hesaplarının takipçi sayıları ve etkileşim oranları karşılaştırıldığında, Azerbaycan’ın dijital diplomaside ön plana çıktığı gözlemlenmektedir. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, 205.200 takipçi ve 17.500 tweet ile ikinci sıradadır. Buna karşın, Kırgızistan 9.921 takipçi ve 4.338 tweet ile daha düşük bir etkileşim kapasitesine sahipken, Özbekistan 7.948 takipçi ve 1.835 tweet ile sınırlı bir sosyal medya varlığı sürdürmektedir. Kazakistan ise 52.900 takipçi ve 15.200 tweet ile Azerbaycan’dan sonra gelmektedir. Azerbaycan’ın bu alandaki başarısı, kamu diplomasisini dijital ortamlarda etkin bir şekilde kullandığını ve Twitter’ı da bu bağlamda önemli araçlardan biri olarak benimsediğini göstermektedir. Türkiye dışındaki diğer Türk Dünyası ülkeleriyle nüfus büyüklüğüne göre kıyaslandığında, Azerbaycan’ın daha geniş bir kitleye ulaşabilmesi, hem içerik üretimindeki süreklilik hem de sosyal medya stratejisinin etkinliği açısından dikkate değerdir.
Bu çerçevedeki analizimizi liderler üzerinden devam ettirecek olursak, seçilen Türk Devletleri liderleri arasında Twitter’da en çok takipçiye 21.6 milyon kişiyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sahiptir. Onu 1 milyon takipçiyle Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 816.600 takipçiyle Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Comart Tokayev’in Basın Ofisi hesabı, 201.000 takipçiyle Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev’in Basın Servisi hesabı takip etmektedir. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov’un Twitter yerine Instagram’a ağırlık verdiği görülmekte olup 544.000 takipçisi bulunmaktadır. Liderlerin farklı sosyal medya platformlarında kendi adlarında veya basın ofislerinin de hesapları bulunmaktadır. Twitter’da ise devlet başkanlarının aktifliği ülkelerinin dışişleri bakanlıklarının performansıyla örtüşen bir grafik çizmektedir. Türkiye’den sonra yine Azerbaycan ve Kazakistan’ın öne çıktığı görülürken Özbekistan ve Kırgızistan’ın Twitter’da daha sınırlı bir takipçi kitlesine hitap ederken, Instagram ve Facebook gibi farklı platformlara yöneldikleri görülmektedir (Twitter, 2024; Instagram, 2024).
Tüm bu verilere mesaj içeriği analizlerini de eklediğimizde, karşımıza daha somut bir resim çıkmaktadır. Beş ülkenin dışişleri bakanlıklarının attığı son 100 tweet’i ele aldığımızda ülkeler arasındaki benzer ve farklı odak noktalarının olduğu fark edilmektedir. Örneğin Kazakistan Dışişleri Bakanlığının son 100 Twitter paylaşımı incelendiğinde, ağırlıklı olarak son dönemde ülkeyi ziyaret eden heyetlerle yapılan toplantılar, ikili görüşmeler ve ziyaretler öne çıkmaktadır. Bu paylaşımlar, Kazakistan’ın diplomatik temaslarının geniş bir yelpazeye yayıldığını ve ülkeye gelen heyetlerin son dönemde önemli bir odak noktası olduğunu göstermektedir (Twitter, 2024).
Kırgızistan Dışişleri Bakanlığının Twitter paylaşımlarında ise, muhtemelen Birleşmiş Milletler’in 79. Genel Kurul Toplantısı nedeniyle Dışişleri Bakanının yaptığı görüşme ve ziyaretler daha ön planda çıkmaktadır. Bu durum, Kırgızistan’ın dış politikasında lider kadronun diplomatik temaslarına öncelik verildiğini ve genel olarak ikili görüşmelere ağırlık verildiğini göstermektedir (Twitter, 2024).
Özbekistan Dışişleri Bakanlığının Twitter hesap analizinde diğer iki ülkeden farklı olarak, yapılan anlaşmalar ve genel bilgilendirmeler, diğer ülkelerin önemli günlerinin kutlanması ve devlet yetkililerinin ziyaretlerine dair paylaşımlar yer almaktadır. Özbekistan’ın dış ilişkilerinde sembolik günlere ve anlaşmalara vurgu yapıldığı, bu bağlamda kurumsal mesajlara daha çok yer verildiği görülmektedir (Twitter, 2024).
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığının Twitter paylaşımları, heyet toplantıları, yurtdışı temaslar ve Bakü’nün kendi dış politikası doğrultusunda verilen mesajlarla dikkat çekmektedir. Ayrıca ekonomi, ulaşım, ticaret ve diğer alanlardaki iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik görüşme ve iletişim faaliyetleri de geniş bir çerçevede ele alınmıştır. Azerbaycan’ın dış ilişkilerinde ekonomik ve stratejik iş birliklerine verdiği önemi gösteren bu paylaşımlar, dış politikalarının ekonomik kalkınma ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır (Twitter, 2024).
Türkiye Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabında yapılan son 100 paylaşım incelendiğinde, Türkiye’nin dış politikasındaki geniş yelpazeye yayılan faaliyetleri göstermektedir. Bu paylaşımlarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış temaslarının yanı sıra, Dışişleri Bakanı ile Bakan Yardımcılarının ve misyon temsilcilerinin görüşmeleri, heyet toplantıları, konferanslar ve çeşitli etkinlikler geniş yer bulmaktadır (Twitter, 2024). Dahası, paylaşımlarda, Ankara’nın dış politika konularına ilişkin pozisyonunu açık bir şekilde özetleyen görsel ve açıklamalara yer verilmesi dikkat çekmektedir. Bu paylaşımlar, Türkiye’nin aktif ve geniş kapsamlı diplomatik stratejisini ortaya koymakta, çok boyutlu dış politikasını gözler önüne sermektedir. Türkiye’nin ikili ve çok taraflı ilişkilerdeki çeşitliliği ve küresel meselelerdeki etkin rolü, özellikle kriz yönetimi, enerji politikaları ve bölgesel güvenlik gibi alanlarda belirgin bir duruş sergilemektedir.
Sosyal medyanın kamu diplomasisi üzerindeki etkisi, geleneksel iletişim araçlarının sınırlarını aşarak çok daha geniş kitlelere ulaşabilmesiyle öne çıkmaktadır. Özellikle Twitter, hızlı ve etkili bir bilgi yayma aracı olarak devletlerin diplomatik mesajlarını dünya genelinde dolaşıma sokmalarına olanak tanımaktadır. Anlık ve özlü içerikler, dış politika gelişmeleri ve kriz yönetimi konusunda devletlerin duruşlarını açıkça sergilemelerini sağlarken, izleyiciyle doğrudan etkileşim kurulmasını da mümkün kılmaktadır. Böylece, devletler sosyal medya platformları üzerinden yalnızca bilgi paylaşmakla sınırlı kalmayıp, kamuoyuyla doğrudan bir etkileşim içine girmektedir. Bu çift yönlü iletişim, hedef kitleyi daha derin bir katılım sürecine çekerek, devletlerin uluslararası arenada mesajlarını daha etkili bir şekilde iletmelerine olanak tanır (Mazumdar, 2021).
Sosyal medya stratejileri artık sadece kurumların resmi söylemlerinden ibaret kalmayarak liderlerin kişisel markasıyla doğrudan ilişkili hale gelmektedir. Devlet başkanları ve üst düzey liderler, dış politika ve uluslararası ilişkilerde giderek daha fazla bireysel bir etki yaratmaktadır. Bu liderler, topluluklarıyla daha kişisel bir bağ kurarak, bireylerin üzerinde kurumların sağlayabileceğinden daha büyük bir etki bırakmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan ve Narendra Modi gibi liderler, yalnızca ülkelerinin politikalarını temsil etmekle kalmayıp, bireysel karizmalarıyla global kamuoyunu etkileyen figürler haline gelmektedir. Bu durum, liderlerin sosyal medyadaki varlıklarını güçlendirirken, onların politik söylemlerini daha erişilebilir ve etkili kılmaktadır. Gelecekte, bireylerin rolünün daha da büyümesi, liderlerin sosyal medya stratejilerinin merkezine oturacağı bir dönüşümün habercisidir.
Bahsi geçen Türk Dünyası Devletleri’nin dijital diplomasi fırsatlarını yakalaması, onları küresel sahnede daha görünür olmalarını sağlayabilir. Twitter gibi sosyal medya platformları, sadece ülkelerin politikalarını değil, kültürel değerlerini ve diplomatik girişimlerini de dünya ile paylaşmak için önemli bir araçtır. Bu ülkeler, şimdiye kadar bu alanda daha dikkatli ve stratejik adımlar atmaya başlamış olsalar da, daha fazla aktiflik göstererek uluslararası kamuoyunda güçlü bir yer edinebilirler. Gelecekte daha proaktif yaklaşımlarla seslerini duyurabilir ve uluslararası arenada daha etkin roller üstlenebilirler.
Kaynakça:
Adesina, Olubukola (2016). Dijital diplomasi çağında dış politika. Alınan yer: https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/23311886.2017.1297175. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Budak, Muhammed (2022). Kamu diplomasisi ve dijital iletişim. Alınan yer: https://dergipark.org.tr/en/pub/erciyesiletisim/article/997103. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Collins, Stephen (2019). Hashtag diplomasisi: Twitter, kamu diplomasisi ve ABD dış politikasının tanıtımı için bir araç olarak. Place Branding and Public Diplomacy, 15: 78-96.
Hanson, Fergus (2012). ABD Dışişleri Bakanlığı’nda eDiplomasi’nin tarihçesi. Alınan yer: https://www.brookings.edu/articles/the-history-of-ediplomacy-at-the-u-s-department-of-state/. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Instagram (2024). Sadyr Japarov’un Instagram hesabı. Alınan yer: https://www.instagram.com/sadyr_japarov/?hl=en. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Manor, İlan ve Segev, Elad (2020). Sosyal medya hareketliliği: Çevrimiçi diplomaside Twitter ağlarından yararlanma. Alınan yer: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/1758-5899.12799. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Mazumdar, Theo (2021). Dijital diplomasi: İnternet tabanlı kamu diplomasisi faaliyetleri mi yoksa yeni kamuoyu katılımı biçimleri mi? Place Branding and Public Diplomacy, 20, 24-43.
Twiplomacy.com (2017). Twiplomacy Study 2017. https://www.twiplomacy.com/twiplomacy-study-2017.
Twitter (2024). Joe Biden’in Twitter hesabı. Alınan yer: https://twitter.com/JoeBiden. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Twitter (2024). Narendra Modi’nin Twitter hesabı. Alınan yer: https://twitter.com/narendramodi. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Twitter (2024). Kasım Comart Tokayev’in Twitter hesabı. Alınan yer: https://twitter.com/TokayevKZ. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Twitter (2024). Recep Tayyip Erdoğan’ın Twitter hesabı. Alınan yer: https://twitter.com/RTErdogan. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Twitter (2024). Şavkat Mirziyoyev’in Twitter hesabı. Alınan yer: https://x.com/president_uz?ref_src=twsrc%5Egoogle%7Ctwcamp%5Eserp%7Ctwgr%5Eauthor. Erişim tarihi: 01.10.2024.
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.

