Turizm sektörü, birçok ülke için hızla büyüme olanağı sunarak önemli gelir kaynaklarından biri haline gelmiştir. 2010-2019 yılları arasındaki büyüme verilerini incelediğimizde turizm, düzenli olarak yükselen nadir sektörlerden birisi olmayı başarmıştır. Bu ilerlemeyi rakamlarla ifade edecek olursak global turizm gelirlerinin 2010’da 852 milyar dolardan 2019’da 3.5 trilyon dolara ulaştığını belirtmek gerekir [Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2010; 2022]. Gelişmiş ekonomik ve teknolojik gereksinimlere ihtiyaç duymadan bu denli hızlı ve büyük oranlarda gelişim sağlaması, ülkelere döviz girişi ile yerel iş gücü ve firma gelirlerine katkı sağlaması nedeniyle ülkeler turizm potansiyellerine daha fazla önem vermektedir. Öte yandan küreselleşen dünyada değişen yaşam standartları, ulaşımda kolaylık ve turizm güzergahları arasındaki rekabetten doğan avantajlar bu sektörün küresel çapta gelişimine olumlu katkı sağlamaktadır.
Lakin turizm sektörünün aynı zamanda iç ve dış etkenlerden kolayca etkilenebilen sektörler arasında da yer aldığını da belirtmemiz gerekir. Bu noktada 2010-2019 yılları arası veriler büyüme potansiyeli açısından en sağlıklı yıllar olması nedeniyle ele alınmıştır. Çünkü 2009’da yaşanan küresel finansal krizden ve 2019’un sonunda ortaya çıkan COVID-19 salgınından en çok etkilenen sektörler arasında turizm sektörü de yer almaktadır. Kısa bir değerlendirme bizlere finansal, jeo-politik ve salgın gibi uluslararası etkiye sahip olayların turizm sektörünü nasıl etkilediğini göstermektedir.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre 2019’daki küresel turizm gelirleri 3.5 trilyon dolarla, turist sayısı 1.5 milyar kişiyle turizm sektörü direkt, dolaylı ve etki ettiği alanların tamamıyla dünya çapında her 10 kişiden birine istihdam sağlamaktaydı [Uluslararası Çalışma Örgütü, 2020; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2023]. COVID-19 salgını sonrası turizm sektörü sadece bir yıl içinde küresel çapta %73.9’luk bir gerileme yaşadı. 2020’de sadece 381 milyon kişi seyahat edebildi. Bu da turizm gelirlerinde 1.3 trilyon dolardan fazla bir kayba ve 100-120 milyon kişinin de işini kaybetme riskini ortaya çıkardı[Durke, 2020; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2020].
Bu rakamları diğer bazı uluslararası olaylar ile karşılaştıracak olursak 2009’daki küresel finansal kriz sonrasında turizm sektöründeki daralma %4 ile sınırlı kalırken bu rakam 2003’te Çin’de patlak veren Sars salgını sırasında sadece %0.4 olarak gerçekleşmişti [Uluslararası Çalışma Örgütü, 2013; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2023]. Bu iki karşılaştırma COVID-19 salgınının turizm sektörü üzerinde ne denli büyük bir etki yarattığını gözler önüne sermektedir. Öte yandan kriz öncesi dönemin rakamlarına dönüş süreci olarak da tabir edebileceğimiz iyileşme süreci, 2009 finansal krizi ve Sars salgını sırasında 5-15 ay arasında kalırken COVID-19’da bu etkiler hala devam etmektedir. Küresel çaptaki veriler halihazırda 2023’ün yaz aylarında dahi 2019 rakamlarının gerisinde kalındığını göstermektedir [Uluslararası Çalışma Örgütü, 2013; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2023].
İyileşme sürecinin değerlendirilmesinde baz alınan 2019 rakamlarını ele aldığımızda 2020’de küresel çapta %73.9’luk bir gerilemenin ardından bu oran 2022’de çoğu tedbirin kaldırılmasıyla %35’e düşmüştür. 2023’ün ilk altı ayı içinde ise %21’e kadar inmiştir [Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2023]. 2020’de yapılan bazı uzman tahminlerinde 2019 rakamlarına en erken 2024’te ulaşılabileceği öngörülmektedir [Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2023]. Herhangi bir yeni küresel ölçekte salgın ve benzeri olumsuz bir hadisenin yaşanmaması durumunda halihazırda elimizde bulunan veriler, bu öngörülerin gerçekleşebileceğini göstermektedir. Bunda COVID-19 salgınının kısıtlayıcı etkilerinin kaldırılması, salgın süresinde seyahat planlarının ertelenmesiyle biriken tatil bütçelerinin 2022’den başlayarak yeniden hızlı bir şekilde harcanmaya başlaması popüler turizm güzergahları ve ülkeleri arasındaki rekabet ortamını da kızıştırmaktadır. Çünkü tüm ülkeler turizm gelirlerinin eski haline bir an önce ulaşıp yeni oluşabilecek pazar payındaki boşluklardan da olabildiğince yararlanmaya çalışmaktadır.
Türkiye’deki turizm sektörünün COVID-19 salgını sürecinde nasıl etkilendiğine bakacak olursak, 2019’da 51.8 milyon turist ülkeyi ziyaret ederken bu rakam 2020’de 15.8 milyon kişiye geriledi. 2021’in sonlarına doğru artmaya başlayan turist sayısı yıl sonunda 29.3 milyon kişiye ve 2022’de 51.3 milyon kişiye ulaşarak 2019 rakamını yakaladı [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023]. 2023’ün ilk 6 ayında bu rakam 21.3 milyon kişiye ulaştı. Böylece Türkiye dünya ortalamasına göre daha hızlı bir toparlanma süreci geçirerek 2022’de dünyada en çok turist ağırlayan ülkeler arasında dördüncü sıraya yerleşti [TRT Haber, 2023]. 2018’de 43.7 milyon turist ağırlayarak dünya sıralamasında 6. sırada yer alan Türkiye, 2019’da 51.8 milyon turist ile yine altıncı sıradaki konumunu korumuştur [Ntv, 2018; 2019]. Türkiye, 2022’de 51.3 milyon kişiyle 2019 seviyesine ulaşarak sıralamadan çıkan Çin ve gerileme yaşayan diğer ülkeleri geride bırakarak iki sıra birden yükselmiş durumdadır [TRT Haber, 2023]. Listede yükseliş kaydeden bir diğer ülke ise İngiltere’dir. İngiltere, 2019’da 10. sırada yer alırken, 2022’de 7. sıraya yükselmiştir [TRT Haber, 2023; Ntv, 2018; 2019].
Gelirler açısından ise 2019’da 38.9 milyar dolardan 2020’de 14.8 milyar dolara kadar düşen turizm gelirleri 2003 seviyesine kadar düşerek 17 yıllık bir gerileme yaşamıştır [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023]. Sonraki yıllarda hızlı bir toparlanma evresine giren Türkiye’nin turizm sektörü büyük bir patlama yaşayarak gelirlerini 2021’de 30.1 milyar dolara, 2022’de ise 46.2 milyar dolara çıkarmayı başarmıştır. 2023’ün ilk 6 ayında 21.73 milyar dolar yakalanmış durumdadır. Yıllar itibariyle bu yükseliş trendini incelediğimizde son 20 yılın en büyük sıçrayışlarından birisinin gerçekleştiğini söyleyebiliriz [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023]. Bu eğilim, Türkiye’nin en hızlı geri dönüş yapan ülkeler arasında üst sıralarda yer alarak söz konusu ülkeler arasında küresel pazar payını da artırmakta olduğunu göstermektedir.
Keza Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’deki turizm sektörünün 2019 rakamlarıyla karşılaştırılmalı analizlerinde turizm gelirlerinin 2020’de %75 daraldığı görülmektedir. Bu oran dünya ortalamasının üstünde olmasına rağmen 2022’de bu rakam %1’e kadar gerilemiştir. Dahası 2023’ün ilk altı ayında %75’lik bir artışla dünya çapında sekizinci sırada olan Türkiye, popüler ilk 10 ülke arasında en hızlı gelişen tek ülkedir. Türkiye’nin en yakın takipçisi 2023’ün ilk 6 ayı verilerine göre %45’lik bir artış ile 15. sırada yer alan İngiltere’dir [Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2023]. Bir başka deyişle Türkiye, COVID-19 salgınının etkilerinin azalmasından sonra önde gelen turistik güzergahlar arasında turizm gelirleri açısından en hızlı gelişen ülke konumundadır. 2023’ün ilk altı ay verileri bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında %19’luk bir artış kaydedilmiş olması, son iki yıldaki gelişim hızının artarak devam ettiğini göstermektedir. Bu hızlı yükselme oranını sene sonu için baz alacak olursak yıl sonundaki Türkiye’nin turizm gelirleri 55 milyar dolara ulaşacak potansiyele sahiptir [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023].
Bu geliri oluşturan iç dinamiklere baktığımızda gelir dağılımı içerisinde turist profilleri incelendiğinde son yıllarda yaşanan gelişmelerin sektöre olan etkisi daha iyi anlaşılmaktadır. Yurtdışında ikamet eden Türk vatandaşlarının harcamaları gerek süreklilik gerekse kişi başına harcama tutarı açısından yabancı turistlerin sağladığı katkıdan daha fazladır. 2003’te 3.6 milyar dolardan 2019’da 5.89 milyar dolara çıkan yurtdışında ikamet eden Türk vatandaşlarının bir başka deyişle gurbetçilerin yaptığı harcamalar, 2020’de 2.96 milyar dolara gerilemesinin ardından sırasıyla 2021’de 5.83 milyar dolara, 2022’de 7.06 milyar dolara yükselirken, 2023’ün ilk altı ayı için bu rakam 3.68 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Toplam gelir içerisindeki düşüş ile karşılaştırıldığında gurbetçilerin harcamalarındaki azalışın daha az olduğu görülmektedir [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023].
Turizm sektöründeki gelir dağılımı, harcamaların hangi alanlara dağıldığıyla da yakından ilgilidir. Bu kapsamda tur paketleri ve kişisel harcamalar olarak iki ana gruba ayırabileceğimiz harcamalarda son 10 yıllık verilere baktığımızda toplam gelirin yaklaşık %17-%25’i tur paketlerine ait olup, geri kalanı ise kişisel harcamalara aittir. Tur paketlerini genelde yabancı turistler seçerken bu paketler içerisinde gurbetçilerin harcamalarının payı %3-5 arasındadır [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023]. Yabancı turistler genellikle “her şey dahil” paketlerle büyük otellerde ve popüler tatil bölgelerinde konaklamayı seçerken gurbetçiler ülke geneline dağılan bir yapıda turistik harcamalara ek olarak kaldıkları çeşitli bölgelerde diğer ihtiyaçları doğrultusunda ilave harcamalar yapmaktadır. Genel olarak yabancı turistlerin gelirleri daha çok turistik bölgelerle orta ve büyük kuruluşlarla sınırlı kalırken gurbetçilerin harcamaları ülke genelinde küçük ve orta ölçekli tesislere dağılmaktadır.
Dikkat çekilmesi gereken başka bir konu ise Türk turizminin, sadece deniz ve güneş konsepti ile sınırlı olmayıp sağlık ve alışveriş gibi gelişmekte olan yeni konseptleri de kapsamasıdır. Bir bütün olarak bakıldığında konaklama, yeme içme, ulaşım, sağlık, kültürel ve spor aktiviteleri, mal ve hizmetler ve bunlar içerisinde yer alan giyim, hediyelik eşya ve benzeri kollar da başlıca turizm gelir kaynakları arasında yer almaktadır.
Yıllar itibariyle ana turizm geliri türlerinin performanslarına ve toplam içerisindeki paylarına baktığımızda 2003-2022 yılları arasında 14 kat artış gösteren sağlık turizmi gelirlerinin diğerlerinin açık ara önünde olduğu görülebilir. Sağlığı, sırasıyla 3.26 kat artan , takip etmektedir. Toplam içerisindeki payları açısından sağlık, 2003’te %1.1’den 2022’de %4.5’e çıkmıştır. Toplam gelir içerisinde en büyük paya sahip olan mal ve hizmetlerin 2003’teki %33.6’lık payı, 2022’de %24.1’e gerilemesine rağmen ilk sıradaki pozisyonunu korumaktadır. Onu sırasıyla 2003’te %18.5 iken 2022’de %16.2’ye düşen yeme içme, 2003’te %15.5 iken 2022’de %10.2’ye gerileyen konaklama takip etmektedir [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023].
Bu rakamlardan görüldüğü üzere tüm turizm geliri türlerinde yıllar itibariyle yükseliş yaşanırken sağlık turizminin açık ara hem oransal hem de toplam içerisindeki pay artışı dikkat çekmektedir. Bu yükselişi rakamlarla ifade edecek olursak 2003’te 147.8 bin dolardan 2022’de 2.11 milyar dolara yükselmiştir [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023]. Turizm gelirleri içerisinde en hızlı yükselişin 2019 sonrasına ait olmasında da Türkiye’nin gelişmekte olan sağlık turizmi sektörünün COVID-19 salgını sırasında virüsle mücadeleye karşı etkili bir süreç yürütmesinin payı olduğunu ifade edebiliriz. Çünkü COVID-19 salgını süreci dünya çapında pek çok ülkenin sağlık sistemini ve devletlerin bu süreci yönetme şekillerini ciddi bir sınavdan geçirmiştir. Bu sınavdan en az hasarla ayrılmayı başaran Türkiye’nin önde gelen ülkeler arasında yer alması ve uygulamaya alınan pek çok tedbir ve pratikte hayata geçirilmesinin önemi bir kez daha karşımıza olumlu yönleriyle çıkmaktadır. Gelirlerini artıran diğer sektör ise ulaşımdır. Türkiye’ye gelişlerde yerli uluslararası ulaşım firmalarının tercih edilmesi doğal olarak alt sektörlerin de gelirlerinin artmasını sağlamaktadır. 2003’te 394.1 bin dolardan hızlı bir yükselişle 2012’de 3.45 milyar dolara ulaşmasının ardından 2022’ye kadar 3.5-4.5 milyar dolar bandında kalan gelirler 2022’de 6 milyar doları geçerek ciddi bir ivme kazanmıştır [Türkiye İstatistik Kurumu, 2023].
Türkiye’nin gelişen altyapısı, sağlık ve ulaşım türlerinde artan gelirler ile gurbetçilerin katkısı Türkiye’yi COVID-19 salgını sonrasında en hızlı gelişen ülkeler arasında ön sırada yer almasını sağlamıştır. Bu noktada gelişmekte olan sağlık turizminin daha fazla desteklenmesi ve tanıtımının yapılmasıyla bu hizmet türünün sağlayabileceği potansiyel gelirlerin daha da yukarı çekilmesi oldukça kolay olacaktır. Yurtdışında ikamet eden Türk vatandaşları için de alternatif seçeneklerin çeşitlendirilmesi de toplam turizm gelirlerini daha da artırabilecek potansiyele sahiptir.
Kaynaklar:
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (2010). Turizmde Öne Çıkanlar 2010 Yayını. Alınan yer: https://www.e-unwto.org/doi/pdf/10.18111/9789284413720. Erişim tarihi: 15.09.2023.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (2020). Turizm Sektörü Güvenli ve Eşitlikçi Bir Şekilde Yeniden İnşa Edilmeli. Alınan yer: https://www.un.org/ru/node/97686. Erişim tarihi: 20.09.2023.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (2022). Turizm 2021’de %4 Büyüyor Ama Pandemi Öncesi Düzeylerin Çok Altında Kalıyor. Alınan yer: https://www.unwto.org/news/tourism-grows-4-in-2021-but-remains-far-below-pre-pandemic-levels. Erişim tarihi: 15.09.2023.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (2023). Uluslararası Turizm ve COVID-19. Alınan yer: https://www.unwto.org/tourism-data/international-tourism-and-covid-19. Erişim tarihi: 15.09.2023.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (2023). Turizmde İyileşme Süreci Takibi. Alınan yer: https://www.unwto.org/unwto-tourism-recovery-tracker. Erişim tarihi: 15.09.2023.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (2023). Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Organizasyonu Dünya Turizm Barometresi. Alınan yer: https://www.unwto.org/unwto-world-tourism-barometer-data. Erişim tarihi: 20.09.2023.
Durke, Alison (2020). COVID-19 Nedeniyle Turizm Sektörü 1 Trilyon Dolar ve 100 milyon İş Kaybı Tehlikesiyle Karşı Karşıya. Alınan yer: https://www.forbes.com/sites/alisondurkee/2020/08/25/un-report-tourism-industry-covid-19-faces-1-trillion-loss-100-million-jobs-at-risk/?sh=5e239e55cdd3. Erişim tarihi: 20.09.2023.
Ntv (2019). 2018’de Dünyanın En Çok Turist Ağırlayan Ülkeleri Belli Oldu. Türkiye’de Listede. Alınan yer: https://www.ntv.com.tr/galeri/seyahat/2018de-dunyanin-en-cok-turist-agirlayan-ulkeleri-belli-oldu-turkiye-de-listede,1CbjNxyGwEu8yCyp-i0toQ/K84DTPx4tEea61zYfBiPFw. Erişim tarihi: 20.09.2023.
Ntv (2020). 2019’da Dünyanın En Çok Turist Ağırlayan Ülkeleri Belli Oldu. Türkiye’de Listede. Alınan yer: https://www.ntv.com.tr/galeri/seyahat/2019da-dunyanin-en-cok-turist-agirlayan-ulkeleri-belli-oldu-turkiye-de-listede,FTICouuzIUOni8D5KJ57IQ/AmXn-JHKIkO6NiQxLGYGOA. Erişim tarihi: 20.09.2023.
TRT Haber (2023). Türkiye Dünyanın En Çok Turist Ağırlayan 4. Ülkesi Oldu. Alınan yer: https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/turkiye-dunyanin-en-cok-turist-agirlayan-4-ulkesi-oldu-767732.html. Erişim tarihi: 29.09.2023.
Türkiye İstatistik Kurumu (2023). Turizm İstatistikleri. Alınan yer: https://data.tuik.gov.tr/Search/Search?text=turizm. Erişim tarihi: 29.09.2023.
Uluslararası Çalışma Örgütü (2013). Ekonomik Kriz, Uluslararası Turizm Gerilemesi ve Yoksullar Üzerindeki Etkisi. Alınan yer: https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—ed_dialogue/—sector/documents/publication/wcms_214576.pdf. Erişim tarihi: 20.09.2023.
Uluslararası Çalışma Örgütü (2020). COVID-19 salgınının Turizm Sektörüne Etkisi. Alınan yer: https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/@ed_dialogue/@sector/documents/briefingnote/wcms_741468.pdf. Erişim tarihi: 20.09.2023.
Not: Bu blogda ifade edilen görüşler yazarın kendi görüşleri olup Enstitü’nün yayın politikasını yansıtmamaktadır.
Cengizhan Canaltay, 2010 yılında lisans eğitimini KIMEP Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimini 2014 yılında sunduğu ‘Oralmanlar’ın Kazakistan Toplumuna Entegrasyonu: Türkiye Kazakları’ konulu yüksek lisans teziyle tamamlamıştır. Cengizhan Canaltay, Ocak 2015'ten itibaren Avrasya Araştırma Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapmaya başlamıştır. Eylül 2017'den bu yana müdür yardımcısı olarak çalışmaktadır. Çeşitli Kazakistanlı dergilerinde ve Bilig, Perception ve Central Asia Program gibi yabancı dergilerde makaleleri yayınlanmıştır.