Panele Türkiye Cumhuriyeti Almatı Başkonsolosu Sayın Ali Rıza Akıncı, Kırgızistan Almatı Başkonsolosu Sayın Aripov Nazarali, Özbekistan Almatı Konsolosu Sayın Bahtiyar Kamalov, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörü Dr. Janar Temirbekova, Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Cengiz Tomar, Felsefe, Siyaset ve Din Bilimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serik Seidumanov, Almatı Yönetim Üniversitesi Rektörü Doç. Dr. Gülnar Kürkenkeeva, Abay Kazak Milli Pedagoji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aktolkın Kulsariyeva, Kazak Milli Kızlar Pedegoji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dr. Zakir Cumagulov, Nursultan Nazarbayev Vakfı Bilimsel Kurul Üyesi Doç. Moldir Abdraymova, Kazakistan Cumhurbaşkanı Arşivi Müdürü Yardımcısı Doç. Dr. Kairat Alimgazinov, Kazakistan Cumhuriyeti Merkez Devlet Arşivi Müdürü Doç. Dr. Sabit Şildebay, Ş.Ş. Valikhanov Tarih ve Etnoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Auezhan Şaşayev, M. Auezov Edebiyat ve Sanat Enstitüsü Baş Uzmanı Prof. Dr. Alimcan Hamrayev, Kazakistan Halk Asamblesi Ahıska Türkleri Milli Merkezi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kazakbay Kasımov ve ilgili kurumların temsilcileri katıldılar.
Konferansın ilk açılış konuşmasını yapan Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörü Dr. Janar Temirbekova, Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlığının 30. Yıldönümü münasebetiyle düzenlenmekte olan konferansa katılımda bulunan saygıdeğer misafirlere, bilim adamlarına ve konuşmacılara teşekkürlerini sunarak, bağımsızlığının 30. yılında Kazakistan’a ve Orta Asya’nın diğer devletlerine en içten dileklerini bildirdi. Sayın Rektör Dr. Janar Temirbekova, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandıktan sonra Türkiye’nin Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olduğunu vurgulayarak, iki ülke arasında kardeşlik ve dostluk bağlarının daha da derinleştiğini anlattı. Ayrıca, Türkiye’nin diğer Orta Asya Türk devletlerinin de bağımsızlıklarının ilk anından itibaren devamlı destekleyicisi olduğunun altını çizdi. Gelecekte Türk Cumhuriyetleri arasında daha fazla işbirliğinin olması gerektiğini ifade ederek konuşmasına devam eden Dr. Janar Temirbekova, bu alanda Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi tarafından bugüne kadar sürdürülen çalışmalar ve etkinliklerden bahsederek, ileride yapılması gereken çalışmalara değindi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Cengiz Tomar, öncelikle bu özel günün önemini vurguladı ve panele emek veren herkese teşekkürlerini ileterek, Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilere değinerek, iki devletin, aralarındaki kardeşliğin ve tarihi köklerin yansımaları olan ortak dil, ortak tarih, ortak kültür alanında karşılıklı destekte bulunarak ikili ve çok taraflı ilişkileri sürdürmekte olduğunu vurguladı. Özellikle, bağımsızlık sonrası kültür alanında işbirliği konusunda, binlerce Kazakistan ve Türkiye vatandaşının iki ülkede eğitim almasının önemli olduğunu belirtti. Dost ve kardeş Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü Kazakistan halkını ve Kazakistanlı kardeşlerimi tebrik ederek bu sevinçlerini ve mutluluklarını her zaman paylaştığını belirtti. Türkiye’nin Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmakla her zaman gurur duyacağını, Kazakistan’ın sevincinin her zaman Türkiye’nin kendi sevinci gibi olduğunu dile getirdi. Türkiye-Kazakistan ilişkilerinin iki ülke ilişkisi ötesinde, ortak ataların torunları olan halkların, milletlerin dostluğu ile beraber özel bir ilişki mahiyetinde olduğunu vurguladı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarının 30.yılı münasebetiyle düzenlenmekte olan konferansa katılımda bulunan saygıdeğer bilim adamlarına teşekkürlerini ileterek, bağımsızlığının 30. yılında tüm Türk Devletleri’ne en içten tebriklerini ve iyi dileklerini bildirdi. Düzenlenmekte olan panelin konusunun “Bağımsızlıklarının 30. yılında Türk Cumhuriyetleri Arasında İş Birliği ve Bütünleşme” olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Vakur Sümer, Türk Cumhuriyetleri’nin 1991 yılından bugüne istikrarla gelişen ülkeler olduğunun altını çizdi. Sözlerinin devamında Doç. Dr. Vakur Sümer, Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlığını kazanmasından günümüze kadar elde ettiği başarılarından anlattı.
Konferansın “Bağımsızlıklarının 30. Yılında Türk Cumhuriyetleri” adlı oturumunun moderatörlüğünü yapan Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Cengiz Tomar, açılış konuşması sonrasında Almatı’da bulunan yabancı misyon temsilcilerine söz verdi.
Oturumun ilk konuşmacısı olan Türkiye Cumhuriyeti Almatı Başkonsolosu Sayın Ali Rıza Akıncı, Sayın Nursultan Nazarbayev’in dirayetli ve vizyon sahibi önderliğinde bağımsız Kazakistan’ın 1991’den bu yana Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü ve diğer uluslararası kuruluşların önde gelen bir üyesi olarak bölgesel ve uluslararası ortamda barış ve istikrarın sağlanmasında önemli katkılar sağladığını ifade ederek sözlerine başladı. Bu özel günün önemini vurgulayan ve açılış konuşmasını yapmaktan büyük onur duyduğunu ifade eden Akıncı, devletlerin kurucu yöneticileriyle özdeşleştiğini ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu denildiğinde akla Mustafa Kemal Atatürk, Bağımsız Kazakistan denildiğinde de akla Elbaşı Nursultan Nazarbayev’in geldiğini” belirtti. Başkonsolos Ali Rıza Akıncı, Kazakistan’ın modernleşmesini 1990’lı yıllarda pek çok devletin modernleşme süreciyle kıyasladı. Nursultan Nazarbayev’in ekonomik, toplumsal ve siyasal üç aşamada Kazakistan’ı dönüştürme düşüncesinin günümüzde başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Bunun dışında Kazakistan ve Türkiye arasındaki ekonomik yatırımlar. Dış politika bağlamında da, Kazakistan ve Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası alanda birlikte hareket etmesinin en iyi örneği olarak Astana sürecini dile getirerek, iki devletin stratejik ortaklığının avantajlarını açıkladı. Ali Rıza Akıncı, aynı zamanda kültürel alanda ilişkilerin gelişmesinde kilometre taşları olan Ahmet Yesevi Üniversitesi ile ilgili diğer kurum ve kuruluşların Kazakistan’da temsilcilikler açmasının önemli olduğunu vurguladı. Bunun dışında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Ruhani Canğıru (Manevi Canlanma) projesi ve Büyük Bozkırın Yedi Özelliği adlı eserine değinen Akıncı, bu bağlamda TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Keneşi gibi uluslararası örgütlerin yürüttükleri kültürel faaliyetlerin ve çalışmaların öneminin altını çizdi.
Misyon temsilcilerinin konuşmaları, Kırgızistan Almatı Başkonsolosu Sayın Aripov Nazarali ve Özbekistan Almatı Konsolosu H.E. Bahtiyar Kamalov’ın konuşmaları ile devam etti. Misyon temsilcilerinin konuşmalarından sonra Felsefe, Siyaset ve Din Bilimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serik Seidumanov, oturumda bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Serik Seidumanov, “Bağımsızlık” teriminin anlamını açıklayan Prof. Dr. Serik Seidumanov, Kazakistan gençlerinin ülkenin geleceğindeki önemine değinerek, binlerce gence yurt dışındaki en iyi üniversitelerde eğitim alma imkanı sağlayan kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in politikalarının vizyoner olduğunun altını çizdi. Oturumun diğer konuşmacıları da Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının 30. yılındaki gelişmeler ve Kazakistan’da her alanda yaşanan kalkınmaya değinerek bundan sonraki dönemde Türk devletleri arasındaki ilişkilerin her alanda daha da geliştirilmesinin önemini ifade ettiler.
Konferans, “30. Yılında Türk Dünyasında Bütünleşme Süreci” adlı bilimsel oturumla devam etti. Oturumun moderatörlüğünü yapan Enstitü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer, ilk olarak konuşmasını yapmak üzere kürsüye Kazakistan Halk Asamblesi Ahıska Türkleri Milli Merkezi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kazakbay Kasımov’ı davet etti. Prof. Dr. Kazakbay Kasımov, konuşmasında Kazakistan’ın bağımsızlık sonrası misyon ve hedeflerini ana hatlarıyla açıkladı. Bağımsızlığın kolay kazanılmadığının altını çizen Prof. Dr. Kazakbay Kasımov, Kazakistan’ın tarihine kısaca değindi. Konuşma devamında sunucu Kazakistan Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı, Elbaşı Sayın Nursultan Nazarbayev’in, Kazakistan halkı için önemini vurgulayarak, genel hatları ile Kazakistan’ın 2050 Stratejisi’nden bahsetti.
Oturum devamında söz alan, Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Suat Beylur, Kazakistan’ın kısa sürede devlet yapılanmasını tamamlamış, ülke içinde barış ve huzuru tesis edebilmiş olduğunu söyleyerek, Kazakistan’ın, çeşitli etnik grupların bir arada uyum içinde yaşadığı bir ülke haline geldiğinin altını çizerek, sürdüreceği strateji ve kalkınma programları ile önümüzdeki dönemde de her alanda gelişim ve kalkınmasını devam ettireceğini belirtti. Örgütlü olmanın çağımızda, bölgesel ve küresel politikalardaki başarının vazgeçilmez bir gereksinimi olduğunun altını çizen Beylur, Türk Konseyi’nin adının, Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirilmiş olmasının Türk devletleri arasındaki entegrasyon sürecini hızlandıracağını ifade etti.
Panelin sonunda programın moderatörlüğünü yöneten Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer tüm katılımcılara şükranlarını bildirdikten sonra, “Türk Cumhuriyetleri Arasındaki iş birliği ve bütünleşmenin, bizim başarılı olmamızın ilk adımıdır” olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.