Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer’in takdim konuşmasından sonra söz alan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Çiğdem Şahin, ana hatlarıyla Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Asya’ya Yönelik Enerji Politikasının durumu hakkındaki sunumunda, Avrupa Birliği’nin enerji alanındaki en önemli sorunları birbiriyle bağlantılı dört başlıkta tespit edebileceğini belirterek: Dışa bağımlılık, fosil kaynaklara bağımlılık, fosil kaynaklarda dışa yüksek oranda bağımlılık ve fosil kaynaklarda dış tedarik kaynağı olarak Rusya’ya yüksek oranda bağımlılık olarak sıraladı. Dr. Çiğdem Şahin, kanıtlanmış petrol, doğal gaz ve kömür rezervleri oldukça kıt olan AB’nin özellikle petrol / petrol ürünleri ve doğal gazdaki yüksek iç tüketimi enerji ithalatıyla karşılandığını söyledi.
Dr. Çiğdem Şahin, 2019 yılı sonu itibariyle AB’nin enerji ithalatında dışa bağımlılık oranı %60.7 olarak gerçekleştiğini belirterek, bu yüksek bağımlılık oranında, petrol, doğal gaz, LNG ve kömür ithalatında Rusya en büyük paya sahip olduğunu vurguladı. Dolayısıyla bu tablonun AB’nin enerji güvenliğine yönelik bir tehdit olduğunun söyledi. Dr. Çiğdem Şahin, enerji güvenliğini sağlamak yönünde uyguladığı politika önceliklerinden biri olarak gaz tedarik kaynaklarının ve yollarının çeşitlendirilmesi kapsamında Hazar bölgesi ve Orta Asya bölgesini bütünleşik bir yaklaşımla ele aldığını ifade etti. Bu kapsamda en önemli girişim olarak Güney Gaz Koridoru’nun öne çıkacağı hakkında bilgi verdi. 2006 yılındaki Rusya-Ukrayna doğal gaz kriziyle birlikte iç-dış enerji politikasını geliştirmek ve alternatif tedarik kaynakları, rotalara yönelmeye başlayan AB, bu politikalarını özellikle küresel siyasetini oluşturan diğer üst strateji belgeleriyle uyumlaştırma yoluna gitmeye başladığını ifade etti. 2006 Rusya-Ukrayna odğal gaz kriziyle birlikte iç-dış enerji politikasını geliştirmek ve alternatif tedarik kaynakları ve rotalara yönelmeye başlayan AB, bu politikalarını özellikle küresel siyasetini oluşturan diğer üst strateji belgeleriyle uyumlaştırma yoluna gitmeye başlamıştır.
Bu bağlamda Orta Asya, AB’nin jeopolitik planlamasına göre hem genel dış politikasında hem de dış enerji politikasında AB’nin komşularının komşusu, AB sınırlarındaki jeopolitik ikinci halkada yer alan ve Geniş Asya bölgesi çerçevesinde bir alt-bölge. Dr. Çiğdem Şahin, dış enerji politikası özelinde Hazar bölgesi ve Orta Asya’nın bütünleşik değerlendirilmesi neticesinde, Kazakistan’dan yüksek oranda ithal edilen petrol, Azerbaycan’dan ithal edilmeye başlanan doğal gazın yanında, özellikle Güney Gaz Koridoru’nun AB politikasında henüz tamamlanmamış bir güzergah olarak kabul edilmesiyle günümüzde dünyanın dördüncü büyük doğal gaz rezervi ülkesi olan Türkmenistan’a yapılan vurgunun öne çıkacağını açıkladı. Dr. Çiğdem Şahin, buna göre Güney Gaz Koridoru’nun eksik ayağı görülen, Türkmen doğal gazının Hazar Denizi geçişiyle Azerbaycan’a, oradan Güney Kafkasya-TANAP ve TAP hatlarıyla Avrupa pazarlarına ulaştırılması planlanan Trans-Hazar Doğal Gaz Boru Hattı, AB’nin önümüzdeki yıllarda da gündeminde kalmaya devam edeceğini belirterek sözlerini tamamladı.
Seminer, katılımcıların konu ile ilgili çeşitli düşüncelerini aktarmaları ve soru-cevap bölümü ile sona erdi.