Türk dünyasının milli ve manevi varlığının önemli yapı taşları olan büyük şahsiyetlerimizin daha çok tanınması, onlar hakkındaki çalışmaların derinleştirilmesi ve geleceğe ışık tutacak vizyonlarının canlandırılması her zaman büyük önem taşımaktadır. Bu amaca yönelik çalışmaları desteklemek, genelde Avrasya Bölgesi’ne, özelde bu bölgede yoğun olarak yaşayan Türk Dili konuşan Devlet ve Topluluklara ilişkin bilimsel araştırmalar yapmayı kendine misyon edinen Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü’nün enönemli hedeflerindendir.
“Türk Dünyasının Ortak Değeri Mağcan Cumabay” adlı bu eser, bahsedilen hedefe matuf önemli çalışmalardan biridir. Zira söz konusu çalışma; büyük şair, yazar, pedagog, tercüman Mağcan Cumabay’ın biyografik verilerini, ilgili arşiv belgelerini, edebi eserlerinin analizini ve o dönemdeki siyasi olaylara ilişkin değerlendirmelerini içeren kapsamlı bir incelemedir. 20. yüzyılda Kazak halkının kurtuluş mücadelesi ile aydınlanma hareketinin ve bu süreçte gelişme gösteren Türkçülük düşüncesinin öncülerinden olan Mağcan Cumabay, sadece Ata Yurdu olan Kazakistan’ın değil, aynı zamanda tüm Türk dünyasının büyük bir fikir adamı ve kahramanıdır.
Bu eserde, Mağcan Cumabay’ın hayatı ve eserlerinin, o dönemdeki Alaş Milli Hareketi ve Kazak aydınlarına yönelik Sovyetler baskısı ile analiz edilerek ele alınması önemli bir husustur. Eserin bir diğer özelliği ise, çalışmaya, Kazakistan ve Türkiye’nin 20. yüzyıldaki sosyo-politik yaşamını, Kazak aydınlarının tarihini düzenli olarak araştıran kıymetli uzmanların katılmasıdır. Bu noktada, elinizdeki eserin hazırlanmasında emeği geçen tüm değerli yazarları içtenlikle kutluyor, büyük mütefekkir Cumabay hakkındaki yazına bu bilimsel katkıları çerçevesinde kendilerine özel şükranlarımı arz ediyorum.
Ülkesini ve milletini karşılıksız seven, tüm eserlerini halkına hitap eden ve halkın aydınlanma ve mücadele yoluna ışık tutan Mağcan Cumabay, “Uzaktaki Kardeşime” adlı şiiriyle Kurtuluş savaşı veren Anadolu Türklerine, en karanlık günlerde büyük bir mücadele azmi vermiştir:
“Uzakta azap çeken kardeşim,
Kurumuş lale gibi solan kardeşim,
Kuşatılmış pek çok düşmanın ortasında,
Göl gibi gözyaşını döken kardeşim!”
İşte böyle derinden hissedilen duygularla uzaktaki kardeşine sevgisini mısralara dökerek desteğini gösteren Mağcan Cumabay, Ulu Turan’ı, Türk dünyasını ne kadar yürekten sevdiğini de göstermiştir. Mağcan Cumabay’ı henüz 45 yaşında kurşuna dizerek şehit eden Sovyet rejimi, ölümünden sonra eserlerini yasaklasa da onun Türk halklarının gönlündeki özel yeri ve önemini asla silmeyi başaramamıştır. “Turan’a yer yüzünde yer yeter mi? Türk’e insanlıkta er yeter mi?” diye hitap ettiği gibi, bağımsız Türk dünyası var olduğu müddetçe Mağcan Cumabay’ın manevi şahsiyeti, Türk çocuğunun kutlu zihninde ve kalbinde her zaman en güzel şekilde yer bulmayı sürdürecektir.
PDF